Mesajı Okuyun
Old 17-08-2020, 21:47   #4
Av.enesturhan

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim cevaplarınız için meslektaşlarım.
Bende manevi tazminatın istenebileceği konusunda şöyle bir karar buldum.



T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ E. 2016/9783
K. 2017/6467 T. 2.10.2017

• KREDİ KARTINDAN KAYNAKLI MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Banka Kayıtları İnceleme Uzmanı Diye Bir Alan Bulunmadığı/Uzmanlık Alanının Ne Olduğu Bilinmeyen ve Yetersiz Olan Bilirkişi Raporuna Göre Karar Verilmesinin Uygun Olmadığı - Bankacılık ve Telekom Konusunda Uzman Bilirkişi Kurulundan Oluşacak Bir Heyetten Rapor Alınması Gerektiği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Kredi Kartından Kaynaklı - Banka Kayıtları İnceleme
Uzmanı Diye Bir Alan Bulunmadığı/Uzmanlık Alanının Ne Olduğu Bilinmeyen ve Yetersiz Olan Bilirkişi Raporuna Göre Karar Verilemeyeceği/Bankacılık ve Telekom Konusunda Uzman Bilirkişi Kurulundan Oluşacak Bir Heyetten Rapor Alınacağı )

• GEÇERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU ( Bilirkişinin Uzmanlık Alanının Ne Olduğu Hususu Belirsiz Olduğu/Banka Kayıtları İnceleme Uzmanı Diye Bir Alan Bulunmadığı/Uzmanlık Alanının Ne Olduğu Bilinmeyen ve Yetersiz Olan Bilirkişi Raporuna Göre Karar Verilmesinin Uygun Olmadığı - Kredi Kartından Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat )

6100/m.266

ÖZET : Dava; kredi kartından kaynaklanan maddi - manevi tazminat isteminden ibarettir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuşsa da, bilirkişinin uzmanlık alanının ne olduğu hususu belirsizdir. Banka kayıtları inceleme uzmanı diye bir alan bulunmamaktadır.
Mahkemece, uzmanlık alanının ne olduğu bilinmeyen ve yetersiz olan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi uygun olmamıştır. Bu durumda bankacılık ve telekom konusunda uzman bilirkişi kurulundan oluşacak bir heyetten rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalılardan ... vekili ile duruşmalı olarak davalılardan ... vekilince temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin hesabından bilgisi haricinde kredi kartından ve hesabından para aktarımı yapıldığını, işlemlerin müvekkilinin kullandığı ... şirketine ait ... numaralı cep telefonu hattının başka şahıslarca kopyalanması suretiyle yapıldığını, bu olayla ilgili şirket yetkilileri ve bayisi hakkında Cumhuriyet Savcılığına 2011/66182 numaralı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, olayla ilgili gerekli kimlik kontrollerini yapmayarak sim kartın üçüncü kişilerce kullanımına sebep olan İletişim şirketinin zarardan sorumlu olduğunu, dolandırıcılık işleminin müvekkilinin eşine bankaca çıkartılan ancak müvekkilince kabul edilmeyen ek karttan yapıldığını, bu sebeple bankanın da söz konusu işlemde tamamen kusurlu olduğunu, davalıların güvenlik önemlerinin yetersiz kalması sebebiyle müvekkilinin 3.200,00.-TL havale, 195,00.-TL kontör bedeli olarak toplam 3.395,00.-TL maddi ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... vekili; davaya konu işlemlerin davacının egemenlik alanında bulunan internet şifresinin kullanılması ve sistemde kayıtlı bulunan kullanıcının kendisinin tanımladığı cep telefonu numarasına gönderilen tek kullanımlık cep şifresinin doğru girilmesiyle gerçekleştirildiğini, davacıya ait kredi kartının fiziksel olarak kullanılmadığını, davacının cep telefonuna erişilmesinde müvekkili bankaya kusur yüklemeyeceğini, manevi tazminat yönünden davacının kişilik haklarına bir saldırı amacı ve gayreti olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili, davacı tarafın müvekkili şirket ile yaptığı abonelik sözleşmesine istinaden iletişim hizmeti almaya başladığını, ... ile yapılan 04.02.2011 tarihli sözleşmenin 3.7 maddesinde sim kart değişikliğinden sonra 96 saat boyunca hızlı sms gönderilmemesi şeklinde yükümlülük getirildiğini, ancak bankaların bunu uygulamadığını, kimlik ve banka hesapları hakkında bilgilerin 3.kişilerin eline geçmesinde davacının ve davalı bankanın ağır kusuru bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, internet bankacılığına dair şifrelerin, mevduat hesabı ve kredi kartı hesaplarına dair bilgiler ile iletişim hattının 3.kişilerce ele geçirilmesinin davacının ağır kusurundan kaynaklandığının ispat edilemediği, internet bankacılığında basiretli davranıp, yeterli güvenlik önlemlerini almayan, üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı bankanın kusurlu olduğu, diğer davalı ... şirketi olan ...'nin ise, sahte kimliklerle sim kart değişikliklerin yapılmasını önlemek için gerekli güvenlik tedbirlerini almadığından kusurlu olduğu, davacının, usulsüz sim kart değişikliği yapılarak ve internet bankacılığı şifrelerini kusuru olmadan ele geçirilerek hesabından para çekilmesi işlemlerinde davalı bankaya süresi içerisinde müracaat etmesine rağmen işlemlerin düzeltilmemesi ve davalıların kusurlu hizmetleri sebebiyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü, dolayısıyla manevi tazminat verilmesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, 3.395,00 TL maddi tazminatın ve 1.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kredi kartından kaynaklanan maddi – manevi tazminat isteminden ibarettir.

Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuşsa da, bilirkişinin uzmanlık alanının ne olduğu hususu belirsizdir. Banka kayıtları inceleme uzmanı diye bir alan bulunmamaktadır.

Mahkemece, uzmanlık alanının ne olduğu bilinmeyen ve yetersiz olan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi uygun olmamıştır.

Bu durumda bankacılık ve telekom konusunda uzman bilirkişi kurulundan oluşacak bir heyetten rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.