Öncelikle buradaki problemin zamanaşımı olmadığını düşünüyorum. 1999 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borç daha sonra da muacccel olmuş olabilir. Zamanaşımından önce konuşulması gereken husus şu dur: Ölmüş bir kişi taraf ehliyetine sahip olmadığından bu kişiye dava açılamaz. Taraf ehliyeti dava şartı olduğundan dava redde mahkumdur. İcra takibi için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Yani bu takip mirasçılara yöneltilemez. Eğer borçlu kendisine takip yapıldıktan sonra ölmüş olsaydı takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkün olabilirdi. Olayımızda taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptali için şikayet yolunun kullanılması uygun olacaktır. Bununla birlikte bir an için takibin mirasçılara yöneltildiğini veya mirasçılara yeni bir takip yapıldığını düşünürsek mirası reddeden mirasçının şahsen borçtan kurtulduğunu ve mirası reddeden kişinin miras bırakandan önce ölmüş gibi düşünülerek kendi mirasçısının onun yerine geçtiğini de unutmamak gerek .