Mesajı Okuyun
Old 25-03-2009, 12:16   #3
Yusuf ayık

 
İnceleme BİlİnÇlİ TÜketİcİ Dava AÇmalidir?

Bilinçli tüketici uğradığı haksızlıklar karşısında hakkını yasal yollarla ve usulüne uygun olarak arayandır. Ancak vatandaşlarımızın "bilinçli tüketici olma adına davalarını bizzat açıp takip etmeleri" gibi bir hata vardır ki bu da tüketicilerin ciddi hak kayıplarına uğramalarına neden olmakatdır. "Bilinçli tüketici" davasını yanlış mahkemede açmakta, doğru talepleri ileri sürememekte, ve buna benzer birçok usuli hata yapıldığı için esasen haklı olan "bilinçli tüketci" davayı kaybetmekte, üstüne bir de karşı taraf avukatlık ücreti ödemekte ve "bilinçli" olduğuna olacağına pişman olmaktadır. Aynı zamanda "bu büyük firmalarla uğraşılmaz kardeşim, mahkemeleri satın alıyorlar" şeklinde namuslu ve dürüst yargıçlarımızı tamamen haksız olarak töhmet altına sokmakta ve kendileri de bir daha dava açmaya tövbe etmektedirler. Buna benzer sahnelerle hergün duruşma salonlarında ve mahkeme koridorlarında karşılaşmaktayız.
Vahşi Kapitalizm, ürettiği ürünleri insanlara sunmadan önce bu malların ayıplı olup olmadığını, insan sağlığına uygun olup olmadığını, herhangi bir kaza riski taşıyıp taşımadığını denetlediğini iddia etsede özellikle Türkiye'de tüketicilerin haklarını doğru bir yöntemle mahkemelerde aramamaları nedeni ile piyasaya ayıplı mal arzı çok fazladır. Otomobiller ayıplıdır, bilgisayarlar ayıplıdır, hatta konutlar bile ayıplıdır. Bu ayıplı mallar gerek maddi kayıplara neden olmakta gerekse de insan sağlığını tehlikeye sokar boyutlara dahi ulaşmaktadır. Fakat ayıplı çıkan bir malla karşılaşan vatandaş en fazla ayıplı malı aldığı yere veya servise götürüp tamir edilmesini beklemektedir. Bu tamirlerinde birçoğu düzgün yapılmamakta üretim hatalı malın tamiri ile tüketici oyalanmakta ve garanti sürelerinin dolması sağlanmaktadır. Tüketici de bir süre sonra bu ayıplı malı bir başka kişiye satarak v.s bir şekilde elden çıkarmaya uğraşmakta ve "kandırma zinciri" bu şekilde devam etmektedir. Oysa ayıplı çıkan malın -ister açık ayıp olsun ve derhal farkedilsin, ister gizil ayıplı olsun ve 1 sene sonra ortaya çıksın- bu ayıp nedeni ile satıcıya başvuran ve ayıplı malın derhal değiştirilmesini veya ayıplı malı iade ile satış bedelinin geri alınmasını talep eden tüketici sayısı çok azdır. Talep eden olsada bu talep satıcıların kıvrak zekası ile tüketici kandırılarak bu talebin yasal olarak mümkün olmadığına ikna edilebilmektedirler. Oysa bu konuda kararlı olan ve üretim hatasından kaynaklanan ayıpla karşılaşır karşılaşmaz derhal ve ilk talepte değişimin veya para iadesinin sağlanması gerektiğini belirten bir çok Yargıtay Kararı bulunmasına rağmen, bu hak kullanılamamaktadır. (Bakınız aşağıdaki Yargıtay Kararı) Bu nedenle Türkiye ithalatçılar, üreticiler ve satıcılar için ayıplı mal cenneti durumundadır. Türkiye'de "hak arama kültürü" yaygınlaşmadığı ve "ne uğraşıyorsun kardeşim, mahkeme kapılarında" anlayışı yaygın olduğu için "bilinçli tüketici" de yorgundur ve "yorgun tüketicidir".

İşte örnek bir "bilinçli tüketici" kararı örneği:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/1452 K. 2006/5312
T. 11.4.2006
• AYIPLI OTOMOBİL ( Davacının Tercih Hakkını Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması - Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği )
• TÜKETİCİNİN TERCİH HAKKI ( Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması/Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği - Ayıplı Otomobil )
• OTOMOBİLDEKİ ARIZANIN GİDERİLMESİ ( Ayıplı Otomobil - Davacının Tercih Hakkını Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması/Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği )
• TÜKETİCİNİN KORUNMASI ( Ayıplı Otomobil/Tüketicinin Tercih Hakkı - Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği/Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması )
1086/m.74
4077/m.4

ÖZET : Davacının, davalı otomotiv şirketinden satın aldığı otomobilin kısa süre içinde arızalandığını bildirip ödediği bedelin iadesini istemesi ancak davalı tarafından reddedilmesi üzerine gönderdiği ihtarnamenin de kabul edilmemesi sebebiyle aracın iadesi ile ödediği paranın tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine dayanarak, ayıplı çıkan araç ile ilgili tercih hakkını baştan itibaren aracın iadesi ve ödediği paranın tahsili yönünde kullanması karşısında, mahkemece, davacının talebine uygun olarak karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalılardan E... Otomotiv A.Ş.'den 22.10.2004 gününde sıfır kilometre Opel marka bir araç satın aldığını, daha 2 km. gitmeden aracın arıza sinyali verdiğini, davalıların aracı servislerine götürdüklerini, ertesi gün davalı şirketi arayıp aracı istemediğini, ödediği bedelin iadesini istediğini bildirdiğini, olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine 26.10.2004 günü ihtarname gönderdiğini, davalıların kabul etmediklerini ileri sürerek aracın iadesine, ödediği satış bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, arızanın giderildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının tercih hakkını tamirden yana kullandığı, arıza giderilip aracın davacıya teslim edildiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davaya konu aracı 21.10.2004 tarihli faturayla davalılardan E... Otomotiv A.Ş.'den satın almış, 21.10.2004 tarihinde davalılara gönderdiği ihtarnamesiyle aracın 2 km. gitmeden arıza yaptığını, arızanın giderilemeyip servise götürüldüğünü belirtmek suretiyle ödediği bedelin tahsilini istemiş, davalılardan E... Otomotiv A.Ş. 4.11.2004 tarihli cevabi ihtarnamesinde davacı talebinin diğer davalı tarafından reddedildiği, araçtaki şikayetlerin giderildiği belirtilerek aracın üç gün içerisinde alınmadığı takdirde otopark bedelinden sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki 03.02.2005 tarihli iş emri üzerine düşülen şerhten de anlaşılacağı gibi, davacı, aracı servisten almamış, serviste kaldığı süre içerisinde de ( 48 ) km.'de bulunan aracın hiç kullanılmadığı halde motor beyni ve otomatik şanzıman beyninin değiştirildiği dosya içerisindeki iş emirlerinden ve 09.07.2005 tarihli bilirkişi raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Önemli sayılan bu arızaların sonradan giderilmesinin sonuca etkisi yoktur. Davacı, baştan itibaren tercih hakkını 4077 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne dayanarak aracın iadesine, ödediği paranın tahsiline karar verilmesini istediğine göre talebine uygun olarak karar verilmesi gerekirken dosyadaki delillere ters düşecek şekilde davanın reddedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: http://www.yusufayik.av.tr/ornekkarar1.htm