Mesajı Okuyun
Old 25-12-2020, 23:19   #4
Av.Tuğba Göktepe

 
Varsayılan

YARGITAY KARARI
17 H.D. 2019/149 E. 2020/7216 K. 18/11/2020 T.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının dava dışı banka ile yaptığı Gecikmiş Alacakların Satış ve Temlikine ilişkin sözleşme uyarınca davalı nezdinde kasko sigortalı olan dava konusu aracın dain ve mürtehin hakkını devraldığını, aracın hasarlı olduğunun devirden sonra öğrenildiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalı ... şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kalması üzerine dava açmak zorunda kalındığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... şirketi vekili; husumet, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; hakkında pert-total işlemi uygulanan dava konusu çekicinin “trafikten çekilmiştir” ibareli kanuni belgesinin bulunmadığı, trafikten men edildiğine dair hususların trafik sicil kaydında olmadığı, bu nedenle davacının çekicinin hasar tutarını talep hakkının bulunmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01/12/2014 gün ve 2014/17359 Esas 2014/17374 Karar sayılı ilamı ile "aracın hasar bedeli, sovtaj bedeli tespit edilmeden, perte ayrılmasının gerekli olup olmadığı değerlendirilmeden, sadece "trafikten çekilmiştir" belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.

Davacı vekili 23/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 80.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.

Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak aracın onarımının ekonomik olmayacağının belirlendiği, davacı tarafından hasarsız değerinden sovtaj değeri düşülerek bakiye kısmın tahsili ıslah yolu ile talep edilmişse de, davalının süresinde yaptığı zamanaşımı itirazı ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile dava dilekçesi ile talep olunun 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslah ile arttırılan bakiye kısmın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Eldeki dosyada Mahkemece her ne kadar; davalının süresinde yaptığı ıslah zamanaşımı itirazının kabulünün yanında, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle de ıslah ile arttırılan bakiye kısmın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, HMK hükümlerine göre bozmadan sonra ıslah yapılabileceği gözetilmeksizin aksi gerekçe de eklenerek ıslah ile arttırılan bakiye kısmın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 18/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.