Mesajı Okuyun
Old 15-06-2011, 12:54   #44
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/8408
K. 2010/12616
T. 24.6.2010

• BOŞANMA DAVASI ( Temyiz Edilmemek Suretiyle Kesinleştiği - Ayrılık Davasının Konusu Kalmadığı/Bu Konuda Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilmesi Gerektiği )

• AYRILIK DAVASI ( Davacı-Davalı Kadının Boşanma Davası Temyiz Edilmemek Suretiyle Kesinleştiği - Ayrılık Davasının Konusu Kalmadığı/Bu Konuda Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilmesi Gerektiği )

• MADDİ TAZMİNAT ( Boşanmaya Sebep Olan Olaylarda Maddi Tazminat İsteyen Eşin Diğerinden Daha Ziyade ve Eşit Kusurlu Olmadığı - Davacı-Davalı Kadın Yararına Uygun Miktarda Maddi Tazminat Verilmesi Gerektiği )

• KARAR VERİLMESİNE YER OLMAMA ( Davacı-Davalı Kadının Boşanma Davası Temyiz Edilmemek Suretiyle Kesinleştiği - Ayrılık Davasının Konusu Kalmadığı/Bu Konuda Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilmesi Gerektiği )

4721/m.174

ÖZET : Davacı-davalı kadının boşanma davası temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiştir. Ayrılık davasının konusu kalmamıştır. Bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.

Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün ayrılık davası, kocanın boşanma davası, kusur, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 24.06.2010 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı Gökhan E. vekili ve karşı taraf temyiz eden Aylin Gören E. ile vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1 - Davalı-davacı kocanın temyizi yönünden:

a- Velayeti anneye verilen müşterek çocukla baba arasında yaz dönemi için ve ayın belli haftalarında yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.

b-Davacı-davalı kadının çalıştığı, taşınmazlarının ve kira gelirinin olduğu, iki şirkette pay sahibi bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

2 - Davacı-davalı kadının temyizine gelince:

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı koca tanıklarının beyanında geçen bir kısım olaylardan sonra evliliğin devam etmesi nedeniyle bu olayların kusur tespitine esas alınamayacağına, boşanmaya yol açan olaylarda evi terk eden, eşinin evine girmesine engel olan, eşine hakaret eden davacı-davalı kadının kusuru yanında, eşine hakaret eden, defol git karşımdan diyen, eşine şiddet uygulayan ve güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı-davacı kocanın daha ziyade kusurlu olmasına, ancak davacı-davalı kocanın boşanma davası yönünden de Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleşmiş bulunmasına, davacı-davalı kadın tarafından takip edilmemekle beraber ayrılık davasının davalısı olan, koca tarafından takip edildiğinin anlaşılmasına ( HUMK. md. 185/1 ) göre davacı-davalı kadının aşağıdaki betlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b-Davacı-davalı kadının boşanma davası temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiştir. Ayrılık davasının konusu kalmamıştır. Bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

c-Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( TMK. md. 4 BK. md. 42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

d-Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. md.4 BK. md. 42, 43, 44. 49 ) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/a-b, 2/b, c ve d bentlerinde yazılı nedenlerle BOZULMASINA, yukarıda 2/b bentteki bozma nedenine göre ayrılık davası yönünden diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerin ise yukarıda 2/a bentte yazılı nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı