Mesajı Okuyun
Old 24-07-2007, 08:51   #33
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Karanlığı lanetlemektense, bir mum yakın. (Konfüçyus)

Karanlıktan korkmayın, doğruları görememekten korkun.

Sayın SPARTAKÜS

Adınız bana ölmekten ve öldürmekten kurtulmaya çalışan bir kahramanı hatırlatıyor. Filmi de vardı. Başrolünde Kirk Douglas oynuyordu. Film ‘’ölmek ve öldürmek’’ ten kurtulmak isteyen kölelerin başkaldırısı üzerine kuruluydu. Muhteşem Roma İmparatorluğunun en İLERİ çağında gladyatörler halkın tezahüratı ile birbirini öldürmekten kurtulmak için Spartaküs’ün öncülüğünde başkaldırıyordu. Sonunda başkaldırı başarısız oluyor ve Spartaküs çarmıha geriliyordu. Bir başka deyimle, bir ileri adım atan insanlık geriliyordu.

Anladığım kadarıyla siz insanlığı hukuk felsefesi ile ilerleteceğinizi sanıyorsunuz. Halbuki ilk adım öldürmekten vazgeçmektir. Adaşınız Spartaküs böyle yapmıştı.

Alıntı:
Yazan ben
Hukuk Felsefesi günümüzde gerçekten gerekli mi ?
Alıntı:
Yazan siz
-- Eğer hukuk felsefesi yapmayacaksak pozitif kuralları neye göre belirleyeceğiz nasıl gerekçelendireceğiz ?
Önce hukuk vardı; felsefe sonra ortaya çıktı. Sizin dediğiniz doğru olsaydı felsefenin bilinmediği zamanlarda hukuk da olmazdı. Kaldı ki bu soru konumuzla ilgili değil: Konumuz insanlığın henüz çok geri olduğu. Ve doğrusu insanlık öldürmekten vazgeçmedikçe felsefenin de, hukukun da yararı olmadığı.

Öldürmekten vazgeçmeyen insanlık ceza yaptırımından korkmuyor. Her türlü cinayet devam ediyor. Cinayetten sonra caninin cezalandırılması da öleni diriltmediği gibi ölenin yakınlarını teselli etmiyor. Ayrıca yaptırımı olmayan savaş, idam gibi olaylarda hukuk hiçbir koruma sağlamıyor.

Özetle, hukuk ölüme karşı çaresiz. Kural koyarken felsefe yapsanız da fayda yok. Bu nedenle insanlık öldürmekten vazgeçmedikçe hukuk felsefesi de gerekli değil.
Alıntı:
Yazan siz
-- Mesala ben ceza kanunda bulunan insan öldürme cezasına karşı çıksam ve savımıda gerekçelendirsem bana nasıl cevap vereceksiniz kendinizce koymuş olduğunuz bu kurala beni uymaya zorlayan şey nedir neden sizin dediğiniz olurda benim dediğim olmaz.
Kanun koyma yetkisinin kaynakları toplumdan topluma tarih boyunca değişmiştir. Ama insanların hukuk kurallarına aykırı tutumu değişmemiştir. Siz ne derseniz deyin insanlar öldürüyor.
Alıntı:
Yazan siz
---Milyonlarca belkide milyarlarca insanı hukuk kurallarına uymasının nedeni nedir .
İnsanlar hukuk kurallarına uysalardı bunca cinayet ve hırsızlık olmazdı kanısındayım. Bu nedenle soruyu tersten sormak lazım: Milyarlarca insanın hukuk kurallarına UYMAMASININ nedeni nedir? Bence bunca suçun nedeni insanlığın geriliğidir.
Alıntı:
Yazan siz
-- Hakikaten düşünsenize doğduğunuzda(önce-sonra da olabilir) sizden habersiz bir kanun yapılır ve sizden buna uymanız istenir.Karşı koysanız çeşitli müeyidelerle karşılaşırsınız halbu ki size sorulmamıştır bu kural yapılırken.
Evet. Bana sorulmamıştır. Haklısınız.
Alıntı:
Yazan siz
---Günümüzde ne gerekli peki ?
Öldürmemek gerekli; çalmamak gerekli.
Alıntı:
Yazan siz
---Şu meşhur söze ne olacak peki "geç gelen adalet ,adalet değildir."
Canilerin ve hırsızların bulunduğu bir yerde adaletin hızından söz etmek mağdurla alay etmek gibi oluyor. Adalet öleni geri getirmiyor; kalana teselli getirmiyor.
Alıntı:
Yazan ben
"İnsanlık henüz çok geri. Önce iki konuda ilerleme sağlanmalı ki, diğer konulara sıra gelsin:
Öldürmeyeceksin !
Çalmayacaksın ! "
Alıntı:
Yazan siz
-- Yine subjektif bir değerlendirme "insanlık geri" cümlesi.
-- Ne ,Kime göre geri ?
-- Bilim açısından bundan daha 100 yıl öncesine göre çok ilerde insanlık ama mısır piramitlerinin sırrını açıklayamadığı için çok geride Mİ ?
-- Hukuk açısından bakarsanız roma hukukuna göre de ilerde !
-- ilerlemenin sonu var mı yok mu, bilgi sınırlımı değil mi bunları biliyormuyuz ki insalık çok geride diyebiliyoruz ?
-- Neyin gerisindeyiz de neyin ilerisindeyiz ? Başlangıç neresi Son neresi ?
İnsanlık öldürmekten vazgeçmedikçe geri demektir. Çalmaktan da vazgeçtiğinde biraz daha ilerlemiş olacaktır. Çevreyi kirletmekten vazgeçtiğinde biraz daha ilerlemiş olacaktır. Her gün doğanın dengesini bozacak ölçüde binlerce hayvan türünü yok etmekten vazgeçtiğinde biraz daha ilerlemiş olacaktır. Ölçüler gözle görülmekte; metreye gerek yok bence.
Alıntı:
-- Yalnızca öldürme ve çalmamı sizin için önemli sayın” Konyalı” peki tecavüz, yalan söylemek ,kimi durumda doğru söylemek , insanlara rahatsızlık vermek , doğayı kirletmek , canlıların neslini tüketmek , facialara sebep olmak...... bunlar da öneli değil mi öldürmek -çalmaktan öncelikleri mi var sonralıkları yoksa aynı düzeydeler mi?

İnsanlık pek çok alanda geri. Ama ben tecavüzü bir gerilik olarak değil, bir akıl hastalığı olarak nitelendirdiğim için konu içinde işlemiyorum. Diğer saydığınız aykırılıklar da baktığınızda çalma eyleminin yan ürünleridir.
Alıntı:
Yazan ben
İnsanlık binlerce yıl önce vicdanında duyduğu bu iki kurala uymayı henüz başaramadı. Başarsaydı, şimdi milyonlarca kişinin ölümüne yol açan savaşlar da olmazdı.
Alıntı:
Yazan siz
-- Vicdan nedir sayın “Konyalı”, vicdan da nasıl duyar insan ,vicdan değiniz şey insanın neresinde bulunur ...?
İnsanlık geri ama o kadar da değil: insanın bir de yaptığından pişman olması, öldürdüğü kişiye acıması, öldürmekten üzülmesi söz konusudur. Buna vicdan denir. Vicdan insanın elbette ki aklındadır ama sinir sistemin uyarılarıyla yürekte duyulur.
Alıntı:
Yazan siz
-- Bu iki kurala yüzde yüz bütün insanlar uyacaksa neden müeyyideler var ?
Uymadıkları için var elbette. Ama işe yaramıyor: Müeyyidelerin bulunması cinayeti engellemiyor. Çünkü insanlık henüz çok geri. Bazıları cinayeti işledikten sonra ormanda vahşi hayvan gibi saklanabileceğini düşünüyor. Bazıları ise vahşi hayvan gibi parmaklıkların arkasında yaşamayı göze alıyor. Bu gerilik değil de nedir?
Alıntı:
Yazan ben
Hukuk Felsefesi insanları öldürmekten ve çalmaktan alıkoyacak bir düşünce üretebilir mi? Üretse bile, bu düşünce ‘ÖLDÜRMEYECEKSİN’ emrinden daha uygulanabilir olur mu?

Alıntı:
Yazan siz
-- Hukuk felsefesi insandan bağımsız makina değil ki içine gerekli maddeleri attığınız vakit size istediğiniz ürünü verebilsin.Hukuk felsefesini insandan soyutlayarak onu başılı başına doğada ki varlıkmışçasına talepte bulunuyorsunuz.Hukuk felsefesi insanın düşüncesiyle anlamlı oluyor.Yani maddelerden bilgi alırız ve onu beyimizde muhakemelendirerek düşünce haline getiririz
.
Ben felsefeden bir şey beklemiyorum zaten. İnsanlıktan öldürmemesini bekliyorum; bunun için felsefeye gerek yok. Öldürmenin kötü bir şey olduğu bilgisine insanlar felsefeden önce ulaştılar. Ama bu bilgiyi kullanmıyorlar. Kullandıklarında çok çok farklı bir dünyamız olacak.
Alıntı:
Yazan ben
İnsanlık ilerlemedikçe hiçbir şeyin yararı yok; felsefenin bile.
Alıntı:
Yazan siz
-- İnsanlık ne açıdan ilerleyecek hangi noktaya gelindiğinde tamam artık felsefe yapabiliriz diyebileceğiz ?

Öldürmekten vazgeçince. Öldürmek için düşünen insanlık düşünmese daha iyi olur.
Alıntı:
Yazan siz
Kanaatimce bilerek bu şekilde sorulmuş sorular...!
Bu cümlenizi anlayamadım. Neyi ‘’bilerek’’ yazdığımı bilemedim. Açıklar mısınız?

Alıntı:
Yazan siz
sayın ''KONYALI''
Anlamadığım bir konu da şu ki, adımı sayın ‘’KONYALI’’ biçiminde yazmış olmanız. Soyadımı tırnak içinde ve büyük harflerle vurgulamakla neye işaret ediyorsunuz?

Çok sayıdaki sorunuza yanıt vermeye çalıştım. Sizden beklediğim size sorduğum iki soruya yanıt vermeniz. Umarım zor olmaz.

Saygılarımla