Mesajı Okuyun
Old 09-01-2013, 11:09   #12
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/6346
Karar: 2009/8843
Karar Tarihi: 26.05.2009

ÖZET: Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.

(818 S. K. m. 62) (YHGK. 05.12.1984 T. 1982/13-387 E. 1984/997 K.)

Dava: Dava dilekçesinde 2.306.25 YTL alacağın faiz ve masraflarla, birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Karar: Temyiz isteminin süresinde içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 2006-2007 yıllarında mesleki eğitim kursu aldığı dönemde kursiyer olmasına rağmen göreve başlamış gibi maaş ödendiğini, bu nedenle davalıya fazla ödenen 2.306.25 YTL'nin tahsilini talep etmiştir.

Davalı cevabında, mesleki eğitim kursu devam ederken uzmanlık sınavını kazandığını ve davacı idare tarafından 12.01.2007 tarihinde gelir uzmanlığı kadrosuna atandığını, fazla ödeme olmadığını beyan etmiştir.

Mahkemece; 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra dava açıldığından, bahisle davanın reddine karar verilmiş hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosya kapsamından, davalıya yapılan ödemenin, daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayandığı iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. Davalıya yapılan ödemenin hatadan kaynaklandığı ve hatalı ödemenin 15.05.2007 tarihinde yapıldığı ve davanın ise 21.11.2007 tarihinde açıldığı sabittir.

BK.nun 62. maddesi gereğince borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.

HGK'nun 05.12.1984 tarih, 1982/13-387 E. - 1984/997 K. sayılı kararı ile herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.

Bu durumda mahkemece; uzman bilirkişi aracılığı ile davalıya yapılan fazla ödeme nedeniyle davacının almaya hak kazandığı miktarın araştırılarak, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı