Mesajı Okuyun
Old 11-10-2010, 13:24   #1
| Burak |

 
Varsayılan Hukuk Sistemimiz Kimden Yana?

Merhaba Arkadaşlar.

Asıl mesleğimin bankacılık olmasına karşın hukuk alanına ilgi duyan, bu konuyla ilgilenen biriyim. Özellikle ceza hukuku konularını okumayı seviyorum. Ülkemizde geçerli olan ceza kanunu ve kabahatlar kanununu okuduğum kadarıyla az çok biliyorum. Bu bilgileri vermemin nedeni; aşağıda savunacağım düşüncenin size göre veya hukuka göre yanlış olabileceğini belirtmek içindir. Düşüncelerim belki biraz felsefi tabanlı olacak, mantıksal bir zemini olmayabilir.

Ben Türkiyede geçerli olan kanunların mağdurdan ziyade suçluyu koruduğunu düşünüyorum. Bu nedenle verilen cezalar suçlu üzerinde hiç bir şekilde caydırıcı etki yaratmamaktadır. Neredeyse her suçun hafifletici bir nedeni bulunmakta, suçlu bulunan kişi cezasını mümkün olan en kısa sürede çekmesi için her türlü açık bırakılmaktadır.

Tam olarak bilmiyorum ama bu durum bana göre, hukukta net cezaların olmamasından kaynaklanıyor. Neredeyse her maddede bir "eğer" kullanılıyor. Örnek olarak bir eve hırsız girdimi sabit bir cezası yok. Açık bırakılan pencereden hırsız girse bile bu ev birincimi beşinci kattamı olduğuna bakılmadan suçta bir indirim uygulanıyor. Ve eminim sizde eminsinizki suçlular o suçun cezasını hafifletici yönlerini herkesten iyi bilecek hale geldiler. Hukuk sistemimiz bu nedenle hep hırsız yanında olmuştur.

Eğer suçlara karşılık gelen cezalar gerçekten caydırıcı olsaydı meydana gelen suç sayısı en az yüzde yetmiş azalırdı diye düşünüyorum. Bu görüşe karşıt olarak görüşler mutlaka öne sürülebilir. Ve denebilirki cezaların amacı caydırıcılık olduğu kadar suçluyu topluma geri kazandırmadır aynı zamanda. Bu görüşüde desteklerim ama bu affediciliğinde bir sınırı olmalı. Bir suçlu bir kere hafiletici nedenlerle ceza indirimine gidildiğinde, bir daha aynı şekilde bir suçtan hakim karşısına geldiğinde hiç bir şekilde hafifletici unsur uygulanmamalıdır bana göre. Geçimini ekmeğini alın teriyle kazanmış insanların malalrını çalmakla geçinen aileler var. Ve haberlerde gördüğüm bir aile sırf bu yüzden yılın belirli dönemlerinde İstanbula hırsızlık amacıyla gelen kişiler. Bunlardan onlarca olduğundan eminim. Ve bunlar defalarca yakalanmasına karşın hala dışarıdalar.

Balzac'ın dediği gibi "Bugünkü kanunlar, büyük sineklerin delip geçtiği küçüklerin de takılıp kaldığı, bir örümcek ağı gibidir."

En son olarakta şunu düşünüyorumki hukukta her ne kadar her insan eşit olarak gözüksede gerçekte durum böyle değildir. Mesela ben akşam işten evine dönen işçi Ahmeti öldürüp cüzdanındaki 100TL yi alıp kaçsam ne kadar ceza alırım? Yada Ahmetten vazgeçtim. Aynı yoldan evine dönen (ismi örnek oalrak veriyorum) Ali Koç u öldürüp cüzdanından 100TL yi alıp kaçsam ne kadar ceza alırım?