Mesajı Okuyun
Old 30-12-2006, 00:59   #1
fikirbay

 
Varsayılan "organ yokluğu" ve 4009 sayılı yasanın 22.maddesinin yorumu

Sayın Kavili'nin telefonla arayıp hal hatır sorması beni gerçekten duygulandırdı. Hukuk mücadelem giderek kızıştığı için, Türk Hukuk Sitesi'ni, çok arzu etmeme rağmen, yeterince takip edemez duruma düştüm. Bu arada, "hukukçu" olmadığım halde, kendi açtığım ve yürüttüğüm dava sayısı 30'u aştı.

Bugün, kafamı kurcalayan bir konuyu gündeme getirmek istiyorum.

4009 sayılı Yasa'nın "BAKANLIK KOMİSYONU" başlıklı 22. maddesi aynen şöyledir:

"Madde 22 - Dışişleri Bakanlığında, büyükelçiler ve daimi temsilciler dışında kalan bütün personelin terfi, tayin ve diğer özlük işlerini görüşmek ve kararlarını Bakanın onayına sunmak üzere Bakanlık Komisyonu teşkil edilir.

Komisyon, Müsteşarın Başkanlığında Müsteşar Yardımcıları, Bakanlık Sözcüsü ve Teftiş Kurulu Başkanından meydana gelir.

Personel Dairesi Başkanı Komisyonun raportörlüğünü yapar.

Komisyon Başkanının lüzum göreceği hallerde Komisyon toplantılarına Hukuk Müşaviri veya vekili de iştirak eder."

Şimdi, burada benim kafamı kurcalayan husus şu; "Komisyon, Müsteşarın Başkanlığında Müsteşar Yardımcıları, Bakanlık Sözcüsü ve Teftiş Kurulu Başkanından meydana gelir." ifadesini nasıl anlamak gerekir?

Şahsen ben, Komisyon'un "meydana gelmesi" için Müsteşar, Müsteşar Yardımcıları (ki, 6 Müsteşar Yardımcısı vardır), Bakanlık Sözcüsü ve Teftiş Kurulu Başkanı'nın "mutlaka bir araya gelmeleri" gerektiğini düşünüyorum.

Yasadaki amir hükmün çok açık, net ve kesin olduğunu ve "meydana gelir" ifadesinin bağlayıcı olduğunu, dolayısıyla, örneğin 1 Müsteşar Yardımcısı, Bakanlık Sözcüsü ve Teftiş Kurulu Başkanı'nın üçünün birden katılmaması halinde (yasa metninde başkan ve 8 üyeden meydana geleceği kesin bir dille ifade edilen) Komisyon'un meydana gelmiş sayılamayacağını anlıyorum. Örneğin, sadece başkan katılmaz ise, toplantı yapılabilir mi? Üyelerden birinin başkanlık etmesi hukuki olabilir mi?

Öte yandan, bu tip Komisyon veya Kurul toplantılarında, yasada herhangi bir hüküm mevcut değil iken, "toplantı ve karar yeter sayısı" uygulaması yapılıp yapılamayacağını veya bir başka deyimle, "komisyon" veya "kurul" adı verilen karar organlarının toplantılarında "salt çoğunluk" veya "ekseriyet" gibi hükümlerin otomatik olarak devreye girip girmeyeceğini de merak ediyorum.