xxxxxxxxxx BANKASI
xxxxxxxxxxxxxxxxxx ŞUBESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE


Bankanızın yaklaşık 20 yıllık müşterisiyim. Hatasız binlerce çek ödemesi yaptığım Nezdinizdeki xxxxxxxxxxxxxx no.lu hesabıma,xxxxxxxxx 1. İcra Dairesi’nin bir talimat yazısı üzerine Mayıs 2007 ayında bloke konulmuştur. Aynı hesap numarasına bağlı olarak kullandığım xxxxxxxxxxxxxxxxxxx no.lu kredi kartım da kullanıma kapatılmıştır.
2000 yılı Ağustos ayında, yine bankanızın ticari müşterisi olan eşim xxxxxxxxxxxxxxxx tarafından, ihale yoluyla, xxxxxxxxx Belediyesi’nden dükkan satın alınmıştır. Bankanızdan da 729 000 000 TL teminat mektubu kullanılarak, satış kesinleşmiştir. (Eşim tarafından halen teminat mektubu komisyonu ödenmeye devam edilmektedir.) xxxxxxxxx Belediyesi tarafından, “müstakil dükkan tapusu” verme vaadiyle ihale edilen 124 dükkandan birisi olan bahse konu dükkan, bu defa “arsa payı tapusu” düzenlenerek, aynı belediye tarafından emekli işçilerinden birisine, kıdem tazminatına karşılık, mükerrer olarak satılmıştır. Bu şahıs, dükkan ve dükkanda faal ticarethane sahibi eşime değil, eşi olarak şahsıma dava açmış; yapılan yargılama sonunda mahkemece verilen tahliye kararı sonucu şahsıma yaklaşık 6 500 000 000TL masraf çıkmıştır. (Mahkeme kararı, hukuki engeller nedeniyle, telafisi mümkün olmayan bir adli hatadır.) İcra yoluyla, (dükkan malikinin yokluğunda ) söz konusu dükkan Mart 2004’de tahliye edilmiş, mahkemece çıkarılan toplam masraflara karşılık olarak, yaklaşık 20 000 000 000TL tutarındaki dükkan mefruşatı icra alacaklısı şahsa bırakılarak, tanıklar huzurunda şifai mutabakat sağlanmıştır. Olay üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçmesine, eşim tarafından Mayıs 2000 tarihinde yatırılan 4 000 000 000 TL peşinat, KDV ve teminat, xxxxxxxxx Belediyesi tarafından gelir kaydedilmesine rağmen, bankanız tarafından hala teminat mektubu komisyonu alınmasına devam edilmektedir. Açıklamaya çalıştığım tüm bu hususlara karşın, icra alacaklısı şahsın aramızdaki anlaşmaya aykırı davranması ve alacak iddiasında bulunması tamamen ikimiz arasındaki bir uyuşmazlıktır. Aradan geçen bu kadar zamana karşın, bahse konu şahsın tebligat adresine bile ulaşılamamıştır.
Yukarıda izahına çalıştığım gibi, icra alacaklısı şahıs ile aramızdaki sorun tamamen bizi ilgilendirmektedir. Sorunun çözümü elde olmayan nedenlerle uzamaktadır. Bankanızı ilgilendirmeyen, tamamen taraflar arsında bir uyuşmazlık oluşturan bu husus nedeniyle, icra dairesinin talebiyle, bankanız nezdindeki hesabımın bloke edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu biliyorum. Ancak, aynı icra talebine bağlı olarak, kredi kartı hesabımın da bloke edilmesinin yasal dayanağını bulamadım.
Konunun bir kez de tarafınızdan incelenerek, kredi kartımın kullanıma açılması hususunda,
Gereğini arz ederim.04.02.2008

Adres: xxxxx xxxxx
Xxxxx xxxxx xxxxx


Bloke işleminden sonra, banka yetkilileriyle üç kez görüştüm. Her yetkili, küçümser bir tavırla beni başından savdı. İcra dairesinin yazısı sanki bir IMF referansı gibiydi. Nihayet yazılı olarak yukarıdaki başvuruyu yaptım. Bir ay yanıt bekledikten sonra tekrar banka yetkililerine gittim. “Yaptıkları uygulamanın hiçbir yasal dayanağı olmadığını, konuyu yargıya taşımak için yazılı yanıt istediğimi” belirttim. Daha önce hukukçularından aldıkları talimat doğrultusunda bu uygulamayı yaptıklarını, tekrar görüşüp bilgi vereceklerini beyan ettiler. Bir gün sonra saat 19 civarında (normal mesai bitiminden sonra) “özür dileriz, hata bizden kaynaklanmıştır, kartınızı güle, güle kullanın”