Mesajı Okuyun
Old 11-07-2007, 18:48   #4
Av. Salim

 
Varsayılan

Sayın Av. Banu Akyıl ve bilal deu meslektaşlarıma cevapları için teşekkür ediyorum.

Somut olayı şöyle açıklayayım. Müvekkil işyerinde makina yağcısı olarak görevli olduğu halde ona göreviyle ilgisi olmayan bir iş (boya badana) işi yaptırıyorlar. Bu sırada eli vince sıkışıyor ve elinde hareket kısıtlılığı oluşturacak biçimde bu iş kazası meydana geliyor. Bu olaydan sonra işyerinde iş kazası tespiti yapılıyor ve 5-6 ay kadar işçiye çalışamayacağı için SSK doktoru tarafından rapor veriliyor. Müvekkil işkazası sonucu elinde meydana gelen hareket kısıtlılığı işi yapmasını tamamen engellediği halde sürekli geçici raporlarla oyalanıyor (malesef işveren büyük bir sanayi kuruluşu ve çok güçlü olduğu için doktorları etkilediğini düşünüyoruz!) Sonuç olarak işveren işi kendiliğinden bırakıp gitsin diye işçiyi çalışmaya zorluyor.
Müvekkil en sonunda çalışamaz durumda olduğu için işi bırakıp tazminat davası açınca işçiyi davayı geri almaya zorlamak ve sıkıntıya sokmak için işveren ihbar tazminatı istemli bu icra tikibini yapıyor.

Acaba somut olaydaki bu durum (yani bu iş kazası) İş Kanunu m. 24/1 a da belirtilen "işin niteliğinden doğan bir sebeple" işçinin sağlığı tehlikeye girmesi sayılabilir mi. Bu nedenle işçinin işe

Bir de değerli Av. Banu Akyıl; yetki konusunu düzenleyen madde ;

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU ; MADDE 5 - İş mahkemelerinde açılacak her dâva, açıldığı tarihte dâva olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz. demektedir.

Burada işveren şirketin merkezi olan yerde icra takibi yapılmış. Kanundaki "İşçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkeme" sözünden ne anlayacağız. İşiçinin fiilen çalıştığı yer A ilçesi. (oturduğu yer de yine A ilçesi.) Ama işveren şirketin merkezi B ilçesi. icra takibi de burada (B ilçesinde) yapılıyor. Takip yetkili yerde mi yapılmıştır? Biz işçinin çalıştığı ve oturduğu yer olan A ilçesinin yetkili olduğunu iddia ediyoruz. Yetki itirazımız yerinde midir, yoksa takip yapılan yer de (işveren şirket merkezi de) seçimlik olarak yetkili olan yerlerden midir? Yetki itirazımız bu nedenle redde mahkum mudur ? Sorun bu.