Mesajı Okuyun
Old 17-10-2010, 21:24   #6
akoguz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım aşağıdaki Yargıtay kararının yararlı olacağını düşünüyorum. İyi çalışmalar...

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/10019
Karar: 2009/14058
Karar Tarihi: 17.09.2009
NAFAKA DAVASI - TARAFLARIN AYNI EVDE B
İRLİKTE YAŞADIKLARI - PARASAL KATKININ BELİRLENMESİ - HAKKANİYETE UYGUN MİKTARDA NAFAKAYA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Tarafların mali ve sosyal durumları göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun miktarda davacı için nafakaya hükmedilmesi gerekirken tarafların halen aynı evde birlikte yaşadıklarından ve davalının tanık beyanlarına nazaran evin ihtiyaçlarını karşıladığından söz edilerek istemin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
(4721 S. K. m. 4, 196)
Dava ve Karar: Taraflar aras
ında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Kararı
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; ayrı yaşamda haklı olduğunu ileri sürerek müvekkili için tedbir nafakası talep etmiş; mahkemece, talebin reddi cihetine gidilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
TMK'nın 196/1. maddesi gereğince, eşler birlikte yaşarken de ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkının belirlenmesini mahkemeden talep edebilirler.
Somut olayda davacı, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle tedbir nafakası talebinde bulunmaktadır. Taraflar arasında ailenin giderleri ve harcamalar yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır.
O halde mahkemece; TMK'nun 4. maddesi gereğince tarafların mali ve sosyal durumları göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun miktarda davacı için nafakaya hükmedilmesi gerekirken tarafların halen aynı evde birlikte yaşadıklarından ve davalının tanık beyanlarına nazaran evin ihtiyaçlarını karşıladığından söz edilerek istemin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları