Alıntı: Yazan av.mgul açıkcası sizin yazdıklarınızı okudukça hevesim artıyor aynı zamanda gerçekler karşısında umudum kırılıyor..yani nasıl bir şey hissettiğimi bende bilmiyorum ama ben sorularıma devam edecem... ilk sarun olarak maddi olanakların yetersizliğini söylemiştim. bu konuda sanırım sizin fazla bir öneriniz olamayacak.. bunun yanında diğer bir büyük sorun ise dil sorunu. (en başa döndük yine dediğinizi duyar gibi oluyorum) Kabul edersinizki Türkiye sınırları içerisinde yabancı dil bir yere kadar ilerletilebiliyor. bu nedenle sizin belirttiğiniz derece ingilizce yeterliliği için yurtdışında dil eğitimi almak gerektiğini düşünüyorum. bu konuda yaptığım araştırmalarda ise yurtdışında ki kursların yetersiz olduğu söyleniyor. bunun yerine üniversitelerin bünyelerindeki dil eğitimlerinin daha iyi olduğu ve akademik dil için üniversitelerin daha iyi olacağı söyleniyor sizin bu konuda düşünceniz nedir acaba? (Biraz karışık bir anlatım oldu sanırım. Kısaca sormak istediğim master öncesi dil eğitimi hakkında bize ne söyleyebilirsiniz.)

Değerli dostum, neler hissettiğinizi gayet iyi anlıyorum. Ben de bu aralar iyi bir araba almak istiyorum, arabanın özelliklerini gördükçe kalbim güm güm atıyor ama istedikleri parayı öğrenince de arkamı dönüp gitmek zorunda kalıyorum

Aynen ifade ettiğiniz gibi Türkiye sınırları dahilinde İngilizcenizin yalnızca okuma ve yazma fonksiyonlarını geliştirebilirsiniz; şayet çok istekliyseniz bir de dinleme olabilir (ingilizce alt yazılı ingilizce film izleyerek vs.) Size çok lazım olacak konuşma kısmı maalesef dışarıda kalıyor. Peki bu problemi nasıl aşarız, izleyeceğimiz yol ne olmalı? Elbette önümüze bir problem koyup, onu büyütüp çaresizlik içinde beklemek olmaz. Öncelikle şunu söyleyebilirim. TOEFL sınavında sanırım halen "konuşma" bölümü yok. Dolayısıyla yurtdışında dil eğitimi imkanı yoksa TOEFL sınavı zorlanabilir. Hemen belirteyim ki 11 Eylül saldırıları ve akabinde gelişen benzer olaylar sebebiyle sadece İngilizce eğitimi için İngiltere veya Amerika'ya gitmek oldukça zorlaştı. Adamlar böyle başvuruların "kapak atmak" amaçlı olduğuna inanmaya başladılar. Bu sebeple orada uzun süreli kalmayacağınıza dair adamları ikna etmeniz gerekebilir.
Toefl'a geri dönelim. Şayet İngilizceniz upper-intermediate seviyesindeyse ve bu seviye konularını rahatlıkla anlayıp soruları cevaplayabiliyorsanız artık İngilizce kursuna devam etmenizi önermem. Bu dakikadan sonra amaç Toefl olmalı ve bu sınava yönelik çalışma yapmalısınız. Bir toefl hazırlık kursuna yazılmanız faydalı olacaktır ancak bu kursta dikkat etmeniz gereken şu: bilgisayar ortamında sürekli olarak toefl testleri çözdürülmeli ve yaptığınız yanlışlara dair konular size o an anlatılmalı; neden yanlış yaptığınızı bilmelisiniz. Mümkün olduğunca fazla Toefl sorusu çözmelisiniz (cd'lerden -longman,cambridge,kaplan vs- kitaplardan -baron's-). Böyle yaparsanız öğrenme grafiğinizin bir anda dikey şekilde yukarı gittiğini fark edeceksiniz ve ayrıca günde 5,6 saatinizi ingilizceye verdiğinizi anlayacak ama vaktin de nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Burada anlattıklarım bir reklam vs değildir; kendi tecrübelerimdir. Lütfen oturduğum yerden ahkam kestiğim zannedilmesin. Ben anadolu lisesi mezunu olsam da lisenin son 2 yılı ve üniversite dahil İngilizce'ye toplam 6-7 yıl ara verdim. Sonra kendi başıma 1 ay konuları tekrar ettim ve yukarıda anlattığım yolu izledim. Toplam 3 ayda toefldan 600'ün üzerinde puan aldım.
Gelelim yurtdışındaki İngilizce kurslarına..Bu kurslarda eğitim öğretim anlamında farklı birşey yok. Ancak bulunduğunuz mekanda İngilizce konuşma zorunluluğunuz olması ve kaçacak yerinizin bulunmaması sebebiyle ister istemez hızlı bir gelişme oluyor. Hukuk ingilizcesi denen hadise farklı. Genel İngilizceniz Toefl alacak seviyede olmadan bu dala atlamanız size zarar verir; çünkü bu sefer neyin nasıl ifade edildiğine nüfuz edemezsiniz, yalnızca ezberlersiniz... Yüksek lisans sırasında zaten hukuk ingilizceniz çok fazla gelişecek, bu konu üzerinde fazla takılmamanızı rica ederim.

Yüksek lisans öncesinde peşinen kabullenmeniz gereken ana prensip "dil öğrenmek ciddi bir iştir." olmalı. "Dil bilen hukukçu" tanımlaması ve ona verilen önem gerçekten haklı. Farklılaşmak, farklı muamele görmek, saygınlık kazanmak sizin yüksek lisansınızla ilgili değil, daha çok dilinizle ilgilidir. Oraya gidip, 1 yıl gurbet yaşayıp yüksek lisans bitirmenin zor olması, bu işlerin yabancı bir dilde yapılması nedeniyledir. Öyleyse ilk hedef dil olmalı ve ciddi şekilde oturup çalışmalısınız. Gramerle ilgili sorunlarınız yoksa kelime öğrenmeli, bunların cümle içinde nasıl kullanıldıklarına bakmalısınız. Akşam yatağa yattığınızda hiç çekinmeden hiç utanmadan başınızdan geçen olayları İngilizce anlatmaya çalışın kendinize. Aynanın karşısında konuşun. İngilizce şarkı ezberleyip, sanatçıyla birlikte söylemeye çalışın. Bunlar inanın şaka değil, ciddi çalışmalardır. Zaten yaparken ne kadar zor olduğunu göreceksiniz. Ancak burada yapabileceğinizin en iyisi de bu olabilir... Elbette İngiltere'de bir İngilizce kursuna giderseniz IELTS'den oldukça yüksek bir puan alabilirsiniz. Hatta kimi kurslar çıkacak sorulardan bazılarını bile veriyor. Ancak böyle imkanları olmayanlar için yapılabilecekler yukarıda anlattığım gibi.. Ayrıca fikri olanlar da lütfen yazsın ki hep beraber aydınlanalım.

Umarım yardımcı olabiliyorumdur.

Saygılar.