Mesajı Okuyun
Old 12-05-2021, 10:48   #4
Themis99

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım
Aşağıda ki kararın karşı oyu başka bir bakış açısı sunmakta faydalı olabilir.


RÜCUEN TAZMİNAT DAVASI - MAHKEME KARARININ GEREKÇESİNDE DAYANILAN DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİNDE USUL VE YASAYA AYKIRI BİR YÖN BULUNMAMASI - TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ

Yargıtay - 11*.*Hukuk DairesiEsas:2016/5962Karar:2018/87Karar Tarihi: 09.01.2018RÜCUEN TAZMİNAT DAVASI - MAHKEME KARARININ GEREKÇESİNDE DAYANILAN DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİNDE USUL VE YASAYA AYKIRI BİR YÖN BULUNMAMASI - TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Bu nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekir.

(6102 S. K. m. 855)

*

Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2015 tarih ve 2014/43-2015/906 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

*

Davacı vekili, dava dışı ...'ya ait ham petrol ürününün müvekkili tarafından hırsızlık rizikosunu da kapsayacak şekilde mali sorumluk sigortası poliçesi kapsamında sigortalandığını, bu ham petrolün davalıya ait boru hattı ile taşınması sırasında 14/02/2011 tarihlerinde kimliği belirlenemeyen kişilerce çalındığını, sigortalıya bu çalınan petrol karşılığında 26/08/2011 tarihinde 171.225,00 USD ödendiğini, bu surette müvekkilin sigortalıya halef olduğunu ve zarardan davalı taşıyanın sorumlu olduğunu, zamanaşımının zararın cezayı gerektiren bir davranıştan doğduğu gerekçesiyle ceza zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ileri sürerek ödenen tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

*

Davalı vekili, ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde işbu davanın açılması gerektiğini, ceza zamanaşımının uygulanmasının söz konusu olmayacağını, zira taşıma ilişkisine dayanan bir alacak isteminin bulunduğunu, haksız fiil failinden talepte bulunması halinde ceza zamanaşımının uygulanması gerektiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

*

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı ... 855-3 hükmü gereği zamanaşımı süresinin davacı ... şirketinin sigortalısına ödeme yaptıktan sonra başlayacağı, aynı maddenin 1. fıkrasına göre de ödemeden itibaren 1 yıl içinde bu davanın açılması gerektiği, 1 yıllık sürenin dolması üzerine işbu davanın açıldığı, hırsızlığın davalının kasti ya da pervasızca davranması nedeniyle oluşmadığı, bu nedenle aynı maddenin 5. fıkrasında belirtilen zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı, ...'nın 855. maddesinde tanınan bir yıllık zamanaşımı süresinin de mahkemeye erişim için yeterli süre olduğu bu nedenle de AİHM içtihatlarına uygun bir düzenleme olduğu, gerekçesiyle davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.

*

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

*

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

*

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/01/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

*

KARŞI OY

*

Dava, davacının Makina Montaj Bütün Tehlikeler Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı, davadışı ... A.O. ait ham petrolün, davalının üstlendiği taşıma sırasında çalınması sonucu sigortalıya ödenen bedelin, davalı ...'tan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

*

Davalının zamanaşımı def'i üzerine, yerel mahkemece 6102 sayılı ... 855/3,1 maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,

*

Davacı vekilinin temyiz itirazı, sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek karar onanmıştır.

*

Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.

*

Uyuşmazlık, taşıma ilişkisinden kaynaklanmaktadır.

*

Mahkemece, dava konusu taşımanın 6102 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, ... 855 maddesinde düzenlenen zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.

*

6102 sayılı ... 852 maddesinde, deniz, demir ve hava yolu ile taşıma ve posta idaresine ilişkin özel hükümlerin saklı olduğu vaz'edilmek suretiyle 6102 sayılı ... Dördüncü Kitabında, 850-930 maddeleri arasında düzenlenen hükümlerin "Kara Taşımacılığı" yönünden düzenlendiği öngörülmüştür.

*

Kara Taşımacılığı ile ilgili de 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununda daha özel nitelikli düzenlemeler getirilmiş olup, Yasanın "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde "...kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımaları"nın Yasanın 36 maddesinde de "kanunda hüküm bulunmayan hallerde 6762 sayılı (6102 sayılı) Türk Ticaret Kanunun, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerinin" uygulanacağı düzenlenmiştir.

*

Somut uyuşmazlık, davalı ...'ın kendisine ait boru hatları ile davacıya sigortalı ve dava dışı ... A.O ait petrolün taşınması sırasında 3. kişilerce çalınması sonucu meydana gelen zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup, dava konusu taşıma, karayolunda ve araç içerisinde taşıma esnasında meydana gelmediği için 4925 sayılı yasa ile 6102 sayılı yasa kapsamı dışında, sui generis bir taşıma biçimidir.

*

Yerel mahkemece, uyuşmazlıkta uygulanan zamanaşımına ilişkin 6102 sayılı ... 855 maddesinin, dava konusu taşımanın bu niteliğine göre uyuşmazlıkta uygulanması mümkün değildir.

*

Dava konusu, sözleşmeden kaynaklanan taşıma ilişkisi nedeniyle, daha özel nitelikli başka zamanaşımı süreleri de düzenlenmemiş bulunmasına göre olayda 6098 sayılı Türk Borçlar Yasası'nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir.

*

Açıklanan nedenle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım. (¤¤)


Faydalı olması dileği ile iyi çalışmalar