Mesajı Okuyun
Old 09-09-2007, 10:12   #10
Seyda

 
Varsayılan

4.sınıfa geçtiğim yıl yaz tatilinde bir tanıdık vasıtasıyla Şişli'de bir büroda çalışmaya başlamıştım.Özellikle henüz İcra Hukuku dersi görmediğim için başlarda çok zorlanıyordum. Mesela 'Takip kesinleşmiş mi bir bak da gel' ne demekti? Benim öğrenci olduğumu unutanlar neden bunun anlamını açıklamıyorlardı Böyle bilmediğim, hakim olmadığım kavramlar arasında 'ben ne yapıyorum' diye düşünürken Avukat Bey beni çağırdı : ''Şişli x. icra,2005/... dosya hesabı yapılacak.''

-Müdür mü yapacak X Bey?
-Evet müdüre ver sen dosyayı,o yapar.

Bahsedilen X icra dairesine gittim, zor bir hal dosyayı buldum, zor bir hal müdüre ulaştım..
-Müdür Bey kolay gelsin.

Ses yok..

-Öhöm öhhömm..

Yine beni duymayan bir insan görüntüsü.

-Müdür Bey dosya hesabı yapılacaktı.

-Görüyoruz herhalde kör değiliz.İşim var görmüyor musun?

O an işi gazete okumak olan müdürün işinin çok önemli olduğunu düşünememiştim.Ah ben..Ne de cahilim

Sonra kafasını kaldırdı ve şöyle dedi:
-Siz stajyer misiniz?

Ben sanki utanılacak birşeymiş gibi öğrenciyim diyemedim.
-Evet,stajyerim.

vee beni şok eden, ortama bakış açımı bir anda değiştiren, avukatlık yapma kararından kesin olarak caydıran o cümle geldi :

-Stajyerlerle çalışmaktan nefret ederim..

Orda o kişiye ' ay nolur bizimle çalışmaktan nefret etmeyin' gibi alaycı bir tavırla cevap veremedim, içimde kaldı ya..

Yüzü gözümün önünde, elbet birgün karşılaşırız..