Mesajı Okuyun
Old 24-03-2002, 23:25   #3
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Haber verme yükümlülüğü

Sevgili Tikici,

Sorunuzla Cezacı meslektaşlarımızın da ilgisini çekebiliriz belki.
Ve bildiğim kadarıyla ...
“Haber vermek yükümlülüğü”nü düzenleyen TCK. hükümlerine göre (notlarımdan: TCK. m. 138, 151, 185, 226, 297) örneğin,
“ Bir kimsenin kanunsuz hapis olunduğunu haber alan salâhiyettar bir memur o kimsenin tahliyesi için icap eden muameleyi bizzat yapmağı veya icraya salahiyeti olan mercie bildirmeyi red veya ihmal veya tehir ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve .... liraya kadar ağır cezayı nakdi ile ... “ cezalandırılır (m. 185).

 Haber vermek yükümlülüğü ...
 Salâhiyettar memur ...

Kurgunuzdaki olayı m. 185 içeriğine de uyarlayabiliriz ...
Müvekkili (M) ile karakolda görüşmekte olan avukat (A), tesadüfen yurttaş (Y)’nin kanunsuz hapsedildiğini öğrenirse ...
Avukat, “haber verme”yle yükümlü sayılabilir mi ?

Kurgunuzdaki (vekil-müvekkil ilişkisinde taraf olmayan) avukatın durumu Ceza Yasasında düzenlenmemiştir. Soru etik, vicdan, insanlık bağlamında yanıtlanabilir.

Uygulamada,
o avukat (kamu hizmeti kaygısıyla değil !)
 Sanıkla veya sanığın savunmanıyla görüşüp, “Yardım” önerebilir.
 Hukuksal yardım ücreti gerektirir .

Ne dersiniz ... Avukatlık bir serbest meslek değil midir ?

Saygılarımla
Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu)