Mesajı Okuyun
Old 22-12-2011, 11:36   #8
Avanıl

 
Varsayılan

Bu daha çok işinize yarayabilir.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/5258
K. 2003/11046
T. 2.10.2003
• EŞYA ALACAĞI ( Ziynet Eşyalarının Alınmasının Olmadığı Takdirde Bedeline Hükmedilmesinin İstenilmesi )
• ZİYNET EŞYALARI ( Genel Yaşam Deneyimlerine Göre Olağan Olanın Ziynet Eşyalarının Kadının Üzerinde Taşıması veya Kadın Tarafından Evde Saklanmış Olması )
• EVDEN AYRILMAYI TASARLAYAN KADININ ZİYNET EŞYALARINI ( Ziynet Eşyaları Rahatlıkla Saklanabilen Taşınabilen veya Götürülebilen Neviden Olduğundan Kadının Bunları Önceden Gizleyebilmesi )
• İSPAT ( Olağan Akışa Aykırı Olanı İddia Eden Kadının Altın ve Ziynetlerin Götürülmesine Engel Olunduğunu veya Bunların Zorla Elinden Alındığını Götürme Fırsatını Bulamadığını İspatlaması )
• ZİYNET EŞYALARININ BİRLİKTE GÖTÜRÜLÜMEMESİ ( Genel Yaşam Deneyimlerine Göre Ziynet Eşyalarının Kadının Üzerinde Taşıması veya Saklanması Olduğundan Aksini İddia Eden Kadının İspatlaması )
4721/m.6
ÖZET : Genel yaşam deneyimlerine göre olağan olan, ziynet eşyalarını kadının üzerinde taşıyacağı veya kadın tarafından evde saklanmış olacağıdır. Bu tür eşyalar rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen veya götürülebilen nevindedir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi veya gizlemesi doğaldır. Bu durumun aksini iddia eden kadın, altın ve ziynetlerin götürülmesine engel olunduğunu veya bunların zorla elinden alındığını; evden ayrılmadan önce ya da evden ayrılırken götürme fırsatını elde edemediğini kanıtlamalıdır.

DAVA : Davacı D.K. vekili Avukat O.B. tarafından, davalı S.K. aleyhine 26/11/2001 gününde verilen dilekçe ile ziynet eşyalarının alınmasını, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kabulüne dair verilen 17/12/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı, davalı ile evliliklerini sürdürmeyip ayrıldıklarını, bir kısım eşyaların Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespit sırasında kendisine teslim edildiğini, teslim edilmeyen ziynet eşyalarının davalı tarafından evlilikten hemen sonra kendisinden alındığını ileri sürerek, dava konusu ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde parasının ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, ziynet eşyalarını almadığını, davacının kendi borçlarını ödemek amacıyla bir kısım ziynetlerini sattığını, bir kısmı ile de bir miktar para eklenerek davacıya takı seti alındığın ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece istem kabul edilmiş; kararı davalı temyiz etmiştir.

Genel yaşam deneyimlerine göre olağan olan, ziynet eşyaların kadının üzerinde taşıyacağı veya kadın tarafından evde saklanmış olacağıdır. Bu türeşyalar rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen veya götürülebilen.nevindedir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi veya gizlemesi doğaldır. Kadın evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığı veya götürülmesine engel olunduğu gerçekleşmedikçe altın ve ziynetlerin evde ya da kocada kaldığını kanıtlama yükü kadına düşer. Kadın altın ve ziynetlerin götürülmesine engel olunduğunu veya bunların zorla elinden alındığını; evden ayrılmadan önce ya da evden aynlırken götürme fırsatını elde edemediğini kanıtlamalıdır.

Somut olayda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyalarını davalı kocanın kendisinden aldığını ileri sürmüş; bu iddiasını kanıtlamak amacıyla tanık dinletmiştir. Davacı tanıkları ise, ziynetlerin davacı tarafından davalıya ya da davalının annesine verildiğini davacıdan ve davacınır. annesinden duyduklarını aktarmışlardır. Davacı ziynet eşyalarının davalıda kaldığını tanık anlatımları ile kanıtlayamadığı gibi müşterek ikametgahtan ayrılırken de ziynet eşyalarını götürme olanağının bulunmayacağı karinesi olabilecek bir durum da saptanamamıştır. Davalı tanıkları gibi davacı tanıklarının da görgüye dayalı bilgileri yoktur. O halde davacının, ziynetlerini götürmesine engel olunduğunu veya zorla elinden alındığını yahut evden ayrılmadan önce ya da evden ayrılırken götürme fırsatını elde edemediğini veyahut da bunların davalı kocada kaldığını kanıtladığından söz edilemez. Mahkemenin, davacı tanıklannın anlatımlarına göre ziynetlerin davalıda kaldığının anlaşıldığı, davalı tanıklannın açıklamalarının görgüye dayalı olmadığından yerinde görülmediğine ilişkin gerekçesi de somut olaya uygun düşmediğinden yerinde değildir.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek istemin tümden reddedilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 2/10/2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.