Mesajı Okuyun
Old 11-05-2010, 23:07   #2
kapgan

 
Varsayılan

Sayın Mirza,

TTK gereği doğal olarak vadesi henüz gelmemiş bir bono hakkında müracat hakkınızı kullanmız mümkün değil.Bunun istisnası olarak ''muacceliyet kaydı'' kavramı ortaya konmuştur.Uygulamada sıkça kullanılan bonolarda muacceliyet kaydı vardır.Fakat bu sadece bono üzerindeki bu kayıt,hanüz vadesi gelmemiş bonolar için de müracat hakkının kullanılması için yeterli değildir.Bunun için ayrıca bu hususu içeren bir anlaşma,protokol v.b. bulunması gerekir.

Bu konuda forumda bolca başlık açılmıştır.Başkaca kararlar için arama yapmanızı tavsiye ederim.Saygılarımla.İyi çalışmalar.


T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/11098
Karar: 2006/14045
Karar Tarihi: 27.06.2006

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - SENETLERİN VADESİ GELMEDEN İCRA TAKİBİ YAPILDIĞI - MUACCELİYET KOŞULUNUN AYRICA BİR SÖZLEŞMEDE BELİRLENMEDİKÇE İLGİLİLER YÖNÜNDEN SONUÇ DOĞURMAYACAĞI - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Somut olay itirazın iptali davasına ilişkindir. Takip dayanağı bonolarda vadesinde ödenmediği taktirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği yolunda kayıt bulunması bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz.


(2004 S. K. m. 67)

Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı vekili tarafından üç adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlanılmış, borçluya örnek 10 no.lu ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu kanuni sürede İcra Hakimliğine yaptığı başvurusunda senetlerin vadesi gelmeden icra takibi yapıldığını ileri sürmüştür. Takip dayanağı bonolarda <vadesinde ödenmediği taktirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği> yolunda kayıt bulunması bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Bası, s.487 ve 1002). Alacaklı tarafça anılan nitelikte bir sözleşme ibraz edilmediğine göre Mahkemece senetlerin henüz takip gününde vadeleri gelmemesi sebebiyle itirazın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları