Mesajı Okuyun
Old 24-03-2015, 14:21   #3
Gemici

 
Varsayılan

Yeniden doğuş ve ölüm!

Nevruz, yeni yıl ve doğanın uyanışı, canlanması bayramı olarak kutlanır. Her yıl 21 martta (bazı yerlerde 22 veya 23 martta) kutlanan ve kelime olarak ‘yeni gün’ anlamına gelen ‘Nevruz’ Zazalar, Azeriler, Kürtler Farslar, Afganlar, Anadolu Türkleri , Gürcüler, Arnavutlar, Türkmenler, Özbekler, Tacikler, Kırgızlar, Kazaklar ve diğer bazı halklar ve devletler tarafından geleneksel olarak kutlanır. Bazı devletlerde resmi tatil günüdür.

Politik bir tartışmaya yol açmamak için, kimin hangi gerekçeyle ne zamandan beri ve hangi mitolojik gerekçeye dayanarak, gece ile gündüzün eşit uzunlukta olduğu bu günü (latince: Äquinoktium) bayram olarak kutladığının tarihçesi konusunua girmek istemiyorum. Buna rağmen bu günün Türkiyede 1995 tarihinden beri bayram olarak kutlanan bir gün olduğunu ve Birleşmiş Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10 Mayıs 2010 tarihinde yaptığı bir açıklama ile nevrozu bahar bayramı olarak kabul ettiğini bildirmekte fayda var.

Beni bu yazıyı yazmaya iten sebep kimin bu günü hangi gerekçe ile kutladığından ziayade, kimin bu günü nasıl kutladığı konusu. Kimileri ‚nevroz ateşi‘ veya ‚sada ateşi‘ yakar, kimisi ‚haft sin‘ sofrası ve ‚haft mewa‘ şerbeti hazırlar. Nevruz arefesinde özel yemekler hazırlanır ‚Sabzi Chalaw‘ denen özel pilavlar hazırlanır, fırınlar 'Kulcha-e Nowrozi‘ denen özel kurabiyeler hazırlanır.

Medya haberlerine göre bu hazırlıklar ve değişik kutlama türlerine ‚21 Mart Türk Dünyası Toplulukları Haftası‘ nedeniyle Kayserinin Hacılar ilçesindeki bir okulda yeni bir etkinlik katılmış; ‚Kurban Kesme‘ oyunu.
Medyada Kurban Kesme oyununun nasıl oynandığını gösteren resimler var. Yetişkinlere benzesinler diye burunlarının altına siyah bir bıyık yerleştirilmiş 1.ci sınıf erkek öğrencileri, kendilerine asistanlık yapan bir kız öğrencinin getirdiği tahta bıçakla yere yatrılmış kurban/koç rolündeki diğer bir öğrencinin boynunu kesiyor.

Nasıl değerlendirelim bu oyunu?
Yeniden doğuşu, yeniden uyanışı temsil eden nevruz bir yerde sonunda ölüm olan bir gelişimin başlangıcı mıdır diyelim?
Neyi neye kurban ediyoruz?
Yaşamlarının baharını yaşıyan çocuklarımızın kavga ve şiddetten arınması gereken geleceğini, şiddet ve kaba kuvvet dolu bir kültürel geleceğe mi kurban ediyoruz?
yoksa ....
Medyada çıkan fotoğraflar, oyun sırasındaki tekbir sesleri ve çalınan ‘Genç Osman’ marşı çocukların geleceği ve kişilikleri konusunda olumlu etkileri olan etkinlikler midir?

Saygılarımla