Mesajı Okuyun
Old 06-04-2007, 17:08   #7
Derebey06

 
Mutsuz soruya net bir cevap alamadım

sayın doğan bey;
Alıntı:
Yani yalnızca soruşturma aşamasında değil dava açılırsa davanın sonuna dek kullanılacak bir susma hakkından bahsediyorum
beni yalnızca soruşturma aşaması ilgilendirir. ondan sonrası mahkemenin işidir. orada nasıl yaparsınız bilmem ama hakimlerin bütün kanunları bilmesine imkan olmadığından gerekli maddeleri araştırarak yol göstermek sizin işiniz orası sizi ilgilendirir beni değil.. ayrıca ifade almadan öncede bilindiği gibi her göz altına giriş ve çıkışta doktor raporı alıyoruz.

harici etkenlerden gelen baskıya sizin ne gibi bir etkiniz olacağını halen çözemedim. Zira bizim yanımızda kimsenin kimseye en ufak bir baskı yapabilmesi mümkün bile değildir bize rağmen bu baskı oluşuyorsa siz naıl engelleyeceksiniz merak ettim?
Kişinin ikrarı dahi olsa, bu ikrarın maddi olgularla ve mantıksal bir bütünlük içerisinde ortaya konulması gerekir. İdeal olan budur. Ancak sene de sayısı 1000'lerle ifade edilen dosya ile uğraşması gereken savcılar ve ellerindeki personel vs. imkansızlıklar nedeniyle hakkıyla yürütülen bir soruşturma sürecinden bahsetmek mümkün değildir. İdeal bir hukuk düzeninde yoğunlaşılması gereken nokta, şüphelinin ifadesi değil, şüphelinin ifadesi hiç yokmuş gibi düşünerek, maddi delillerle, mantıksal bir bütünlük içerisinde maddi gerçeği ortaya koymaktır. Bu nedenle, kamera karşısında alınmış bir ifadenin sağlıklı olup olmadığından yüzde yüz emin olmamız söz konusu değildir. .[/quote] tabiki ilk önce somut delillere ulaşmaktır amaç. ama ben de buna bişey söylemiyorum ancak öyle olaylar oluyor ki (en basitinden yasadişi kenevir ekiminde içiciyim hikayesi) bir anda ifade değişiyor.. ama altı çizili kısımla koyu yazılmış kısımın alakasını biraz daha açıklarsanız sevinirim.

[/quote] Kameranın görmediği açıda yaşananları ortaya koyabiliyorsak, o zaman ceza yargılamasından beklenen amacı hayata geçirmiş oluruz..[/quote]
derseniz size gözaltı giriş ve çıkışlarında alınan doktor raporlarını hatırlatırım.

Alıntı:
Ayrıca sanırım sizin kameralar, şüpheliyle Avukat gelmeden önce yaptığınız görüşmeyi almıyor. Avukat gelmeden önce alınan ifade ve avukat geldikten sonra alınan ifade diye bir şey mi var ki? Avukat gelmeden önce şüpheli ile görüşmeniz hiçbir biçimde söz konusu değildir ki
Alıntı:
bu ifadenin başka avukat geldikten sonraki ifadenin başka olduğu sonucuna varabilin. Asıl çelişki bence burada...
Olay yerine varıldığında 'bıçağı nereye attın, başka nereye ektin, kimlerle ortaklığın vardı şahitlerin kim nasıl oldu' gibi sorular yöneltilir ve buda olay yeri tespit tutanağına yazılır siz bu kadar ayrıntılı olayların dönüşünü bildiğinize göre yeni mezun bir avukat değilsiniz o zaman elinizden çok tahkikat geçmiştir ve bunlarıda görmemiş olmanız imkansızdır. neden böyle bir soru sordunuz halen anlayamadım Doğan bey

Alıntı:
Şüpheli geldikten veya yakalandıktan hemen sonra avukat çağrılır, avukat evrakı inceler şüpheli ile görüşür ve ardından ifade alınır.
Alıntı:
hayır hemen avukat çağrılmaz şayet kanunda yazılı bir durum varsa ve şüpheli haklarını okur imzalar ve avukat istediğini beyan ederse avukat gelir.
Alıntı:
Alıntı:

Bunun öncesinde kameraların hiçbir görüşme kaydetmemesi gerekir..
hayır ederim çünkü ben ifadeyi almaya başladıktan sonra ifadenin ortasında avukat isteyen şüpheli biliyorum.

tekrar söylüyorum avukatın ifade esnasında hazır bulunmasının amacı sadece ve sadece kişinin yasal haklarının uygulanmasını, kişinin kendi hür iradesi ile ifade vermesini temin etmektir. bir karakol komutanı olarak bunu yerine getirmek benim görevimdir. Ve benim bunu sağladığımı ispatlamamın yolu da bence kameradır şayet işin çözümü sürekli karakolun gözetlenebileceği bir internet sitesi açmakda bulsaydım onuda açardım emin olun


SAYGILARIMLA