Mesajı Okuyun
Old 23-12-2007, 23:10   #3
Hak Hukuk

 
Varsayılan Uçan Halı ve Avukatlık

Değerli meslektaşım “Muzaffer Erdoğan”,

Mesleğimizin “Adalet Dairelerinde” geçen bölümünün ana ekseninin “içtihatlar kavramı” üzerine kurulu olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle olacak ki, hakimlerin samimiyet içerisinde en çok ağızlarından duyduğumuz kelime “Yargıtay bu konuda ne der” dir. Avukatlık mesleğinin en iyi şekilde icrası, hayatı, hukuk dünyasını –içtihatları- en iyi şekilde takip etmeye bağlıdır denmesi beklenir.
Baro odalarında duruşma beklerken aramızda tartıştığımız konuların başında, “Avukatlığa başladıktan sonra mesleki yayınları, içtihatları takip etmek, avukatlıkta ne kadar gereklidir; Avukatlıkta yükselmek için bu şart mıdır?” konusu gelir. %90’ımız buna evet der;buna inanırız”Avukatlıkta yükselme basamaklarını aşmanın mesleki yayınları, içtihatları takip etmekle fazla bir ilgisi yoktur” diyenlerimiz %10’u geçmez. . Sizin de hukuk dünyasını çok iyi takip eden bir avukat olduğunuzu THS forumlarına yetkin biçimde eklediğiniz yorumlarınızdan çıkarmak mümkündür.
Her meslekte olduğu gibi avukatlığında sorunları vardır, olmuştur ve olacaktır da . Hayatın devam ettiği yerde sorun olması doğaldır. Burada önemli olan, aynı sorunun girdap benzeri dönüp dolanıp önümüzde durup durmadığıdır. Açıklık (Glastnost) , samimiyet ve yararın bir arada olduğu hallerde ancak, sorunların birikmesini önlemek mümkündür. Yargıtay ve Danıştay ülkede içtihat birliğini sağlamak üzere mevcut olan yüksek mahkemelerdir. Bu mahkemelerin internet sitelerine bakılırsa birer içtihat bankaları da vardır. Şahsım adına şunu söyleyebilirimanıştay bilgi bankası açıklık, samimiyet ve yarar ilkeleri azami ölçüde gözetilerek hazırlanmışa benziyor. Mevcut imkanlar içerisinde “ Eh! bu kadar olur” denilebilir düzeyde bir banka. Fakat Yargıtay içtihat bankası için aynı şeyleri söyleyemem. Bu bankada emsal karar aramaya kalktığımda “çok az” şey bulabiliyorum ve “neden” diye saçımı başımı yolarken “herhalde siteden faydalanmayı ben bilemiyorum” deyip kendi kendime çıkıyorum işin içinden.
İletişim çağı denilen günümüzde Baroların. Birliğin içtihat bankasını oluşturmaktan daha öncelikli bir görevi olamayacağını düşünüyorum. Başarıyla sonuçlandırdığımız her davadan sonra temyiz aşamasını kaygı ve kuşkuyla takip eden müvekkillerimizin “ Yargıtay da bir tanıdığın var mı?” sorusunu hep kızgınlıkla geçiştirir ve “Hayır yok!” deriz. Ama bunun ötesinde de elimizden fazla bir şey gelmez. Bundan iki yıl önce İdare mahkemesindeki bir davayı müvekkil lehine sonuçlandırmıştım. Temyiz aşamasının süratle ve lehimize sonuçlanması için mümkün olan işlemleri yerine getirdiğimi söylediğim müvekkile Danıştay’da herhangi bir tanıdığımın da olmadığını, ısrarı üzerine, belirttim. Birkaç gün sonra müvekkil bana gelerek “birini” bulduğunu ve bu kişinin davanın en geç birkaç hafta içerisinde lehe sonuçlanacağını söylediğini “müjdesi”ni vermişti. Bu müjdeyi almak için müvekkil altı ay boyunca hemen her hafta “aracı”yı aradı;o da her defasında “gelecek hafta!” demiş. Altı aydan sonra ise, “aracı”, müvekkilimin telefonlarına çıkmaz olmuş. Davanın temyiz aşamasını izlerken şu sonuca vardım: Dosya Danıştay’a vardığında, kaydı karşısına “tekemülde” ibaresi yazılmış; bizim “aracı” da bunu görünce, “dosya nasıl olsa kısa sürede karara çıkar” diye düşünmüş ve bizim müvekkile öyle demiş olmalı.
Hukuka olan inancın pekişmesi, hukuk üzerindeki bu tür gölgelerin kalkması, İçtihat Mahkemelerinin her türlü kararlarına isteyen herkesin hele hele avukatların, en kolay şekilde ulaşabilmeleriyle çok yakından ilgilidir.
Yargıtay ve Danıştay bilgi bankalarının belirtilen maksadı gerçekleştirmeye elverişli olmadıkları bilinen bir gerçektir. Bu, imkansızlıklardan veya burada belirtilmesi moral bozucu olabilecek diğer nedenlerden kaynaklanmaktadır demek te çözüm değildir. Adalet Bakanlığının bu konuda herhangi bir kaygı taşıdığını söylemenin de iyimserlikten öte bir anlamı olmaz. Bu nedenle umut, meslek örgütlerine kalmaktadır. Fakat baroların ve birliğin böyle bir görevi - ki kanaatimce bundan daha öncelikli başka bir görevi bulunmamaktadır” üstleneceklerini söylemek şimdilik mümkün görünmüyor. Ama bu görev bir gün mutlaka gerçekleştirilecektir. Bundan kaçınmak imkansız görünüyor. Hukuk adına ülkemizde yaşanmakta olan birçok sıkıntı da, bir yere hukuku götürmeden oraya devleti götürmenin imkansız olmasının farkına varılmamasından kaynaklanmaktadır. İçtihat bankası oluşturmak bu nedenle çok acil ve müthiş bir ihtiyaçtır kanaatindeyim