Mesajı Okuyun
Old 17-11-2012, 22:15   #3
ersintoker

 
Varsayılan Dipsiz göl

Çoğumuzun hayatında vardır dipsiz göller,,, darbeler alıp sendelediğimizde,,, toparlayabilmek için kendimizi,,, onarabilmek üzere yaralarımızı,,, alıp başımızı yalnızlığımızla çekildiğimiz…
Kimseler ulaşmasın isteriz,,, sözüm ona uzatılan yardım ellerinin,,, hele hele iyi niyet taşlarına sarılmış sorgu suallerin,,, daha da derinleştireceğini biliriz yaralarımızı,,, yapabilirsek kendi başımıza becermek isteriz ilk ve son yardım pansumanlarını,,, kalbimizi kapatırız,,, beynimizi de,,, sonra zamanın kendi kabuğumuz üzerinden bizi yeniden sarıp sarmalamasını bekleriz,,, dipsiz gölümüzün kıyısında,,, ya da usulca kendini bırakıverdiğimiz derinliklerinde,,, dipsiz olması iyidir,,, “dibe vurup çıkmak” gibi anlamsızlıklara yer yoktur burada,,, sonsuzluğun sularında, gidebileceğimiz kadar derinliklere dalar,,, vurgun yemenin sarhoşluğunu ararız…

Bir genç kadın,,, yakını bir erkeğin dokunmasıyla, altüst olmuşsa hayatı,,, kaçıp gittiği dipsiz gölün kıyılarında,,, yine oraya sığınmış bir başka erkeğin yardımına ne denli güven duyar,,, onun “vicdan” adına zorlamasıyla, nasıl kabullenir, içine düşürüldüğü,,, henüz çok erkenden,,, kendi hayatıyla baş etmenin yollarını ararken,,, kucağında buluverdiği yeni bir hayatı sığdırabilir mi içine,,, ki geleceğin ona biçtiği sorgulamalar ayan beyan ortadayken,,, “vicdan” kimlerin bekçisidir ki,,, sağanak yağmurun ortasında düşürdüğü yıldırımla kopardığı hayat ağacından kocaman bir dalı yakıp kül edivermiştir,,, hemen oracıkta,,, dipsiz gölün yakınlarında bir yerde…

Gözetleme Kulesi / Beyoğlu Sineması