Konu: Tüpligasyon
Mesajı Okuyun
Old 22-10-2011, 13:58   #10
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sorular

* Tüzükle yapılan bu düzenleme (kişinin kendi bedeni üzerinde tasarrufta bulunmasının bir başkasının rızasına bağlı olması) anayasaya ve hukuka uygun mudur?

* Evlilik birliği içerisinde çocuk sahibi olmak istemeyen eşin hukuki sorumluluğu nedir? Bu eşe karşı boşanma talebinde bulunabilir mi? Yargı içtihatları ne doğrultuda?

* Oldu ki kişi eşin rızası olmadan kendisini kısırlaştırdı. Bunun cezai sorumluluğu yok ancak hukuki sorumluluğu nedir? Diğer eş nasıl bir hak iddiasında bulunabilir? Boşanabilir mi, tazminat isteyebilir mi?

Sorular daha çok ve türetilebilir de

Yanıtlar

* Kişi evli iken de kendi bedeni üzerinde tasarrufta bulunabilmelidir. Çocuk yapma yeteneğini sona erdirmek gibi son derece önemli ve şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak / karar için diğer eşin rızasını aramak son derece mantıksız. Üreme yeteniğini sona erdirme kararında kişi diğer eşin görüşünü alır veya almaz, bu tamamen onun inisiyatifindedir. Kişi evli de olsa kendi bedeni üzerinde kendi karar vermelidir. Bu onay yasayla da getirilse evrensel insan haklarına aykırıdır. Kişi ancak yaptığı işin sonuçlarını anlayamayacak durumda ise verdiği kararın sıhhati tartışılmalıdır. O zaman da kişiye vasi atanması yoluna gidilir vs..

* Evlilik birliği içinde kadın veya erkek üreme yeteneğini ortadan kaldırırsa, bu boşanma nedeni olabilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını getirebilir. Çocuk sahibi olmayı istemek ve eşinden çocuk sahibi olmayı istemek de haktır. Bu arzunun, diğer eşin iradi tasarrufuyla, sona erdirilmesi, evlilik birliği içinde tartışmayı, huzursuzluk ve umutsuzluğu da beraberinde getirmiş ise ve ortak hayatın yaşanmasını olanaksız kılmış ise boşanma gerçekleşecektir.

Yalnız burada asıl sorun, üreme yeteniğini kendi özgür iradesi ile sonlandıran eşin doğrudan KUSURLU ve /veya ağır kusurlu nitelenip nitelenemeyeceğidir.Ben de bu konuda değerli görüşleri bekliyorum

Şimdilik bu kadar olsun..Saygılarımla,