Mesajı Okuyun
Old 13-03-2019, 18:41   #11
Av. Suat

 
Varsayılan

Sayın avayşe:
Davanızı belirsiz olarak açsanız da aşağıdaki kararda geçen şartlar davanız ile örtüşmekteyse davaya yine de belirsiz olarak devam edilmesini talep edebilirsiniz.


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/22-2283
KARAR NO : 2018/421 - 07.03.2018
Davacı vekili, ……kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Talep konusu işçilik alacaklarının belirli olup olmadığının somut olayın özelliğine göre değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi daha doğru olacaktır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.06.2015 gün, 2015/22-1156 E., 2015/1598 K. sayılı, 22.06.2016 gün, 2016/22-874 E., 2016/824 K. sayılı ve 17.01.2018 gün, 2016/22-2181 E., 2018/24 sayılı kararlarında da aynı ilkeler kabul edilmiştir.
Öte yandan işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olup olamayacağı konusunda Yargıtay'ın iş davalarına bakan 7, 9 ve 22. Hukuk Daireleri ile Hukuk Genel Kurulu içtihatları arasında ortaya çıkan farklılığın giderilmesi için Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda 15.12.2017 gün ve 2016/6 E.-2017/5 K. sayılı kararı ile "İşçilik alacaklarının çok çeşitli tür, nitelik ve kapsamda olması, somut olayın özelliklerine göre oldukça değişkenlik göstermesi, hatta aynı tür işçilik alacaklarında dahi somut olayın özellikleri itibariyle işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olup olamayacağı konusunda soyut ve genel nitelikte, her bir olayda geçerli olacak ölçüde bir karar alınamayacağından, içtihadı birleştirmeye gerek olup olmadığı ön sorun olarak tartışılmış ve sonuç olarak içtihadı birleştirmeye gerek olmadığı" yönünde karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı işçi ücretinin kayıtlarda gösterilenden daha fazla olduğunu, iş yerinde yemek ve servis imkânlarından da faydalandığını belirterek hizmet döküm cetvelinde gösterilen brüt ücret miktarı üzerinden, tahmini rakamlara dayalı yemek ve yol yardımı bedellerini de eklemek suretiyle hesaplama yaparak anılı alacaklarını talep etmiştir.
Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu uyarınca, davacının iddia ettiği ücret ile yemek bedeli de eklenmek suretiyle tespit edilen ve giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
Kıdem ve ihbar tazminatlarının hesap unsurları işçinin hizmet süresi ile son ücreti olup belirtilen hesap unsurlarından birine ilişkin tartışma ve belirsizlik alacağın da belirsiz olması sonucunu doğurmaktadır. Az yukarıda belirtildiği üzere kıdem ve ihbar tazminatlarının hesabına esas ücret giydirilmiş ücrettir ve giydirilmiş ücrete işçinin asıl ücretine ek olarak sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler de dâhil edilmektedir. Bu kapsamda ayni olarak sağlanan yemek yardımı ve servis hizmetinin parasal değerinin de tazminat hesabında göz önünde tutulacağı kuşkusuzdur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 8/3’üncü maddesinde işveren açıkça işçiye temel ücreti ve varsa ücret eklerini gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlü tutulduğu hâlde, işveren tarafından dosyaya Kanunun kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirerek gerekli belgeleri işçiye teslim ettiğine dair bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle işçinin alacağını belirleyecek verilerin elinde bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
O hâlde uyuşmazlık konusu alacakların belirlenebilmesi; hesap raporu alınması, işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ile tahkikatı gerektirdiğinden, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.