Mesajı Okuyun
Old 03-06-2021, 14:14   #16
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

SESSİZ OLUN BABA UYUYOR

Yahu o kapıya vurup durmayın, sonra benden biliyorlar. Baba çok kızıyor, komşular uyanacak diyor. Boşuna uğraşmayın, o şıngırtı yapan “oyuncak değil” şeylerden olmadan açamazsınız. Buradan, içeriden de açılıyor aslında ama şu parlak kolu aşağı çekmek gerekiyor. Kolay gibi görünüyor da, diğer kapıların parlak olmayan kolları gibi değil bununki; çok sert. Birkaç kez denedim, olmuyor. Hayır vurmayın, sesler beni korkutuyor. Siz de dün geceki amcalar gibi balkondan gelsenize. Yüksek biraz, nasıl becerdiler bilmiyorum ama çıkmışlar işte. Baba düşerim diye çok korkuyor, oradan kuşlara bakmama izin vermiyor ya, işte o mutfak balkonunu diyorum. Gerçi onlar amca mıydı, emin değilim. Eve gelenlerden bazılarını amca diye benle tanıştırıyor baba, benim adımı da onlara söylüyor. Böylece onların güvenilir olduğunu anlıyorum. Bazılarıyla da, kocaman poşetlerde “işine yaramaz onlar, dokunma.” şeylerini getirenler gibi mesela, hiç tanıştırmıyor. Zaten bir daha gelmiyor o amca olmayanlar. Sık gelen amcaları tanıyorum. Balkondan gelenler tanımadığım kişilerdi, baba da tanıştırmadı. Demek ki onlar, amca olmayanlardı.

Bugünlerde maske takıyorsunuz ya hani, virüs varmış diye. Dün gece gelen amca olmayanlar çok kocaman maske takmışlardı, galiba virüsten çok korkuyorlar. Nasıl maskeyse, benim küçükken poşetin içine girdiğim gibi, kafalarını tamamen kapatıyordu. Siz de balkondan çıkın, kapıya vurup durmayın. Baba uyuyor, çok gürültü ediyorsunuz. Şimdi “terlik geliyo” yapacak size ha! Belki de terlik nedir bilmiyorsunuz. Eve gelir gelmez ayağına takıyor baba, hep yanında taşıyor onları. Ben yaramazlık yapınca çıkarıp havada sallıyor, hemen kaçıyorum. Bir de “tekme atıcam şimdi” var, o da bir tür saçma oyun. Ayağıyla havadaki, benim göremediğim bir topa vuruyor. Ben de ayağı yanlışlıkla bana çarpıp acımasın diye yana çekiliyorum. Anladınız mı?

Aaa, yeter ama! Ne gürültü yaptınız ha! Hepiniz birden kumdan mı çıktınız yoksa? Siz şimdi amca mısınız, amca olmayan insanlardan mı? Amca olsanız bence baba uyanıp sizi eve alırdı, benle tanıştırırdı. Nedense yerde uyudu bu sefer. Genellikle yatağa gider veya koltukta beraber uyuruz. Aslında dün akşam da koltukta uyuyorduk ama gece amca olmayanlar gelip de babayla sopa sallama oynayınca böyle oldu. Oyuncaklar kötüydü bence, sopanın ucunda ip bile yoktu. Amca olmayanlar sopaları salladılar, ip olmayınca baba şaşırdı tabii, öyle durdu. İpsiz sopa mı olurmuş! Baba oyuncakları beğenmediği için oynamadı bence. Sopalar babanın kafasına değdi ama merak etmeyin çok sağlam oyuncaklarmış, kırılmadılar. Ucuna ip bağlansa işe yarar. Baba kısık sesle bir şeyler söyledi ama hiç anlamadım, sonra da uyudu. Bugün işe gitmeyecek galiba, hâlâ uyuyor.
Baba, amca olmayanlarla oynamayıp uyuyunca, onlar da benim açmam yasak olan çekmeceleri açtılar, içinden bana dünya kadar oyuncak attılar. Bazı oyuncakları da çantalarına koydular, ne olduklarını göremedim, çok merak ettim. Herhalde kendi kedilerine götürecekler. Hani babanın koltuğa oturup şu düğmeli oyuncakla çalıştırdığı televizyon denen şeyi de aldılar. Baba ona bakarken kucağına yatmama izin verir, dilimle uzanamadığım yerleri güzelce okşayıp bana “güzel oğlum” derdi. Şimdi nasıl olacak, bilmiyorum. Belki de bu amca olmayanlar koltuğa uzanıp, kedilerini kucağa alacaklar ve güzelce okşayıp “güzel oğlum” diyerek sevecekler. Yalnız televizyonu açma oyuncağını almayı unuttular. Ha, bir de televizyona benzeyen ama amca olmayanların amca olmadıkları gibi televizyon olmayan, kapaklı, düğmeleri altında olan, üstüne oturmamın yasak olduğu şeyi de aldılar. Babanın pantolonundan biraz da kağıt aldılar, ne işlerine yarayacaksa!

Durun, ben gidip baba uyanmış mı diye bakayım, çünkü mamam az kalmış. Hayır ya, yatıyor hâlâ. Ne uyudu be arkadaş! Kafasının yanında, baba gibi kokan bir su birikintisi var. Yapış yapış olduğu için fazla ellemedim. İlk defa babanın kulağından böyle bir su çıkıyor, daha önce burnundan çıkmıştı. İlginç! Yatak odasında gardrobun kapaklarını da açmış dün geceki amca olmayanlar, bak bunu görmemiştim. Amca olmasalar da iyi insanlarmış, ben bir türlü bu kapakları açıp kazakların üstüne yatamıyordum. Oh, ne rahatmış! Siz şu gürültüyü kesseniz de şurada güzelce uyusam. Zaten baba elini sürünce içinden başka insanların sesi gelen, nedense kulağına götürüp dinlediği ve bana anlamsız şeyler söylediği telefon denen oyuncak da sabahtan beri kaçıncı kez ses çıkarıp duruyor. Niye uyudu bu kadar, bilmiyorum. Belki de bugün hani o “kahretsin yine hafta sonu evdeyiz” günüdür. Bu günleri seviyorum aslında, baba hiç dışarı çıkmıyor, hatta bazen balık veriyor bana.

A ama baba size çok kızacak, kırdınız kapıyı. Neden bu kadar çok amca olmayan geldi ki şimdi eve? Değişik çantaları var, içindeki oyuncakları da ilk defa görüyorum. Yalnız şu veterinerde canımı acıtan şeyleri tanıyorum. Babanın aşı zamanı mı geldi, kimbilir... Ama şimdi rahat bırakın babayı, uyuyor görüyorsunuz. Küçük bir yatak getirmişsiniz, daha rahat uyusun diye mi oraya koyuyorsunuz? Hey durun, babayı nereye götürüyorsunuz? Başka yerde mi uyuyacak? Neden bağırıyorsunuz, baba işe gelmeyi unuttu diye mi kızdınız? O ucu püsküllü çubuklar ne güzel oyuncakmış! Püskülleri kapılara, çekmecelere sürmek yerine bana verseniz de oynasam.

Ha, bir de amca olmayanlardan biri kumumu temizleyebilir mi lütfen?

Cengiz Aladağ, 25.04.2021