Mesajı Okuyun
Old 03-06-2021, 13:55   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

BÖBREK


İştahsızlıkla başlayan süreç çok hızlı ilerledi, daha on yedisindeki kızı haftada üç kez diyalize girmeye başladı. Doktorlar, her iki böbreğinin de işlevini yitirmek üzere olduğunu, acilen nakil gerektiğini söylediler. Dünyası başına yıkıldı Mustafa'nın. Annesiz büyüttüğü tek evladı için yapamayacağı yoktu, "Ben veririm." dedi ama kan grubu farklı olduğu için O'nunkinin uygun olmadığı anlaşıldı. Bir umut diye nakil için sıraya yazıldılarsa da, önlerinde bekleyen altmış bini aşkın insan vardı. Yeterli organ bağışçısı olmaması yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada binlerce insanın hayatını karartıyordu. Son çare, tüm akrabalarına yalvar yakar kan verdirdi.

Güneş hiç ummadıkları yerden doğdu. Amcasının küçük oğlu, bugüne dek bir baltaya sap olamadığı gibi giriştiği her işi de batıran Cengiz'in kan grubu tutuyordu. Sülalede kimse sevmezdi O'nu. Başına açtığı dertleri çözmekten, borçlarını ödemekten gün yüzü göremeyen babasının genç yaşta ölümünden bile Cengiz'i sorumlu tutarlardı. Ama konuştuklarında "Tabii ki veririm." deyince, herkesin sevgilisi oluverdi.

Mustafa'nın hepi topu bir evi vardı, hiç düşünmeden sattı. Nakil için harcanacaktan artakalan da kızının eğitimini garanti eder, belki doktor olup herkesin derdine derman bulurdu Ayşe. Yüzü çiçek açmıştı. Artık tek derdi Cengiz'in bu fedakarlığına karşılık ne yapacağıydı. Patronuyla konuşup O'nu fabrikada işe sokabilirdi. Hele bir Ayşe kurtulsun da...

Yapılan ileri tetkikler doku uyumunun da olduğunu gösteriyordu. Doktordan güzel haberi alınca Cengiz'e sarıldı, ağladı. Kuzeni "Gel aşağıda bir çay içelim, hem hava alır rahatlarsın." deyince, "İçelim ya. Şu işler bir bitsin, rakı da içeriz be!" diye cevapladı sevinçle.

Hastane kantininden çayları alıp, dışarı çıktılar. Aylardan Kasım olsa da, Mustafa'ya bahar gibi geliyordu; şu beton otopark, papatyalarla dolu bir çayırlık sanki. Fakat Cengiz ağzındaki baklayı çıkarınca mevsim kışa döndü: "Seni de severim, Ayşe'yi de. Ama bu işler öyle kolay değil. Duydum, evi satmışsın. Herhalde üç yüz bin falan etmiştir. Şimdi sen o parayı ver, kalanına da senet yaparız. Toplam beş yüze olur bu iş. Hiç pazarlık falan edeyim deme. Ömür boyu tek böbrekle kalacağım bak senin hatırına..."

Cengiz Aladağ, 27.11.2020