Mesajı Okuyun
Old 02-08-2004, 21:16   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Gazeteci Ayşe Düzkan, Ankara Ticaret Odası’nın ‘Hayatsız Kadınlar’ raporunu eleştirdi.


‘ATO Raporu Güvenilir Değil’

"'Hayatsız Kadınlar' başlıklı rapor, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) dünyaya nasıl baktığını gözler önüne seriyor. Ele aldığı konuyla ilgili güvenilir bir kaynak olduğu söylenemez. Bu rapor bize fuhuşla ilgili değil fakat ATO'yla ilgili epey fikir verebilir."

Gazeteci Ayşe Düzkan, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) "Neler oluyor bize?" başlığıyla basına sunduğu ve dört dosyadan oluşan raporu, bu sözlerle değerlendiriyor.

Raporların kaynaklarının açıklanmaması ve güvenilirliği konusunda yapılan haberler sonrası, CNN Türk televizyonu ve Yeni Şafak gazetesinde de çeşitli haber ve yorumlar yer aldı. Veri Araştırma araştırma şirketi yöneticisi Sezgin Tüzün, bir araştırmanın bilimsel ve güvenilir olabilmesi için, nerde, ne zaman ve nasıl yapıldığının açıklanması gerektiğini söylüyor. Birgün gazetesi editörlerinden İlker Yaşar, raporların kaynağının ATO olmasının yeterli olduğunu söylüyor; verilerin değil, olayın sosyal bir yaraya işaret etmesinin önemli olduğunu belirtiyor. Temmuz ayı içinde, her hafta bir tanesi açıklanan ve hemen tüm gazetelerde yer alan; Türkiye'deki işportacılar ve "hayat kadınları"nın sayısı; boşanma ve suç oranı hakkında veriler içeren raporların sonunda, ATO Başkanı Sinan Aygün'ün kısa bir açıklaması da yer alıyordu. Gazetecilerin herhangi bir kaynaktan doğrulatmadan ve verilerin kaynağını araştırmadan yayınladıkları "basın dosyaları" hakkında gazetecilerin ve bir araştırmacının görüşlerini aldık.

* Ben gazetede bu raporu yayınlardım ama farklı bir biçimde. Raporun ele aldığı konuyla ilgili güvenilir bir kaynak olduğu söylenemez; ama rapor ATO'nun dünyaya nasıl baktığını gözler önüne seriyor. Bu rapor bize fuhuşla ilgili değil fakat ATO'yla ilgili epey fikir verebilir.

* Türkiye'de fuhuş hep vardı. Sinan Aygün bu raporu hükümetleri eleştirmek için bir araç olarak kullanıyor. Fuhuşun artmasıyla yoksulluğun artması arasında bir ilişki var muhakkak ki ama fuhuşun esas sebebi erkeklerin taleplerinin sadece "aile kadınları" tarafından karşılanamamasıdır.

* Türkiye gibi az araştırma yapılan, doğru dürüst istatistik tutulmayan bir ülkede, hele de kadınlar gibi göz ardı edilen bir kesim hakkında, üstelik de fuhuş gibi ağırlıklı olarak kayıt dışı işleyen bir sektörde rakam vermeye kalkmak başlı başına güvenilir olmamanın bir belirtisi. Türkiye'nin nüfusu bile tam olarak bilinmiyor, nerede kaldı çoğu kayıt dışı çalışan fahişelerin sayısı bilinsin.

* Fahişelik yapan kadınlar seks emekçisidir. Fahişelerin bedenlerini sattıkları ya da kiraladıkları söylenir ama bu doğru değil çünkü fahişeler aslında cinsel hizmet sunarlar. Bunu herhangi bir erkekle birlikte olan, evli olan neredeyse bütün kadınlar yapar. Ama fahişeler bunu farklı farklı erkeklere ve ücret karşılığında yaparlar.

* Evli kadınlar da kocalarıyla her zaman gönüllü olarak birlikte olmazlar. onlar da cinsel hizmet verir. Bunun yanında bir de yemek, bulaşık, temizlik ve saymakla bitmeyecek başka hizmetler verirler ve bunların karşılığında ücret almayıp boğaz tokluğuna çalışırlar.

* Fahişeler ise sadece cinsel hizmet verir ve bunun karşılığında ücret alırlar. O yüzden emekçidirler. Evli kadınlar ise boğaz tokluğuna çalışan kölelerdir.

* Fahişelerin çalışma ortamı güvensizdir, tehlikelerle doludur. ama yaptıkları işi evli kadınlar, hatta zaman zaman sevgilileri olan "özgür" kadınlar da yapar. Ev kadınlarının uğradıkları şiddet göz önüne alınırsa aslında onların da epeyce riskli bir ortamda çalıştıkları görülecektir.

* ATO raporunda bile kadınları ailelerinden erkeklerin sattıkları söylenmiş. Yani uzun lafın kısası kadınlar için en tehlikeli ortam aile.

Tüzün: Araştırmayı kimin ve nasıl yaptığı önemli

* Araştırmanın değerlendirilebilmesi için o araştırmayı kimin, nasıl yaptığı önemlidir. Kullanılan araçlar, bilimsel süreç ve kaynaklar araştırmada yer alır ki araştırmayı kullanan da aynı sonuca ulaşabilsin.

* Bazı araştırmaların, kaynak gösterilmeden sunulması geçerlilik ve sağlıklılık kriterlerine uymuyor. Özellikle marjinal çalışma alanları dediğimiz işlerde yapılan araştırmalarda belli ölçütler vardır. Araştırmanın sonuçlarıyla ilişkili olarak tahminler yapılır.

* Gazeteciler ve uzmanların başvurduğu araştırmalar; konunun uzmanı, araştırmacı titri taşıyan kişilerce yapılmalı. Neyin, nasıl ve neden yapıldığı mutlaka açıklanmalıdır. ATO'nun raporunun araştırma olarak adlandırılıp adlandırılmadığını bilmiyorum ama yayınladıkları verilerin kaynaklarını açıklamaları gerekiyor.

Yaşar: Raporlar sosyal yaraya işaret ediyor

* ATO'nun raporlarını tarafsız haber olarak gördük ve yayınladık. Kaynak olarak ATO'yu gösterdik. Dosyaların kaynağı belli değil ancak, Türkiye'de zaten hiçbir kurumdan sağlıklı veri alamıyorsunuz.

* Raporların sosyal bir yaraya işaret etmesi, rakam olarak afaki olsa bile, bazı sorunlara dikkat çekmesi açısından yayınlamaya karar verdik. Araştırmadan çok bir değerlendirme olarak gazeteye koyduk.


www.ucansupurge.org web sayfasından alınmıştır.