Hakimin kişisel kanaatini dile getirmesi doğru değil. Bu bağlamda Sayın Osmaniye'nin yorumuna katılıyorum.

Ancak bunun ötesinde; CMK'unda, tutuklama sebepleri açıkça ele alınmış; şüphelinin bir takım davranışlarında tutuklama nedeninin var olduğunun kabul edileceğine hükmedilmiştir. Somut olayda, şüphelinin suç işlediği kuvvetle muhtemel olmasa dahi, sözgelimi şüphelinin, soruşturma-kovuşturmanın sıhhatini engelleyecek derecede delilleri yok edeceği kanaati uyandıran tutum ve davranışlar içerisinde ise; kendisi hakkında tutuklama nedenlerinin var olduğu kabul edilebilecektir.

Hakimin örneklenen olaydaki tutumuna çok şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Zira tutuklama hususunda kalıplaşmış bir uygulama olduğu inancındayım. Özellikle suç türüne göre belirlenmiş olan bir tutuklama stratejisi uygulanmakta ve bu stratejinin uygulanmasında, somut olayın özellikleri dikkate dahi alınmamaktadır. Biz avukatların ise üzerine düşen, inanç ve inatla direniş göstermektir bence. Saygılar..