Mesajı Okuyun
Old 29-01-2007, 15:18   #1
hukuksever

 
Varsayılan Bekârlığınıza Güvenerek Sultanlığınızı İlan Etmeye Nasıl Bir Yaklaşım Gösterirdiniz?.

= Yaratılış Gerçeğinde Aşk Arayışındaki Bekârlıklar =
VARAN ADIM: = 000.000.001 =
= Okumak; Kendi Sultanlığını Koruyabilmek İçindir =

Düşünüyorum; O Halde Varım!:


Bu dünya; insanın kendisini eğitebilmesi ve artarak değer bulan bilinçlenmesi için kurulmuştur. Kendimizi eğitebildiğimiz sürece; yaratılış gerçeğini kabullenmiş ve bu yönde yer alan çabalarımızla, insan sıfatı ile ödüllendirilmiş, makamı en yüksek mertebede olan birer canlı varlığız. Bu dünya aleminde; kimseye karşı aşırı bir güven duyamayacağımızı, nice zorlu duraklarda, acılara bir başına göğüs gererek öğrendik. Kimsenin kimseye faydası dokunamayacağı üzüntüsüyle; kendi benliğimize yönelmeyi ve kendimizi geliştirmeyi çare bildik. Bugün için odam; bir saksının içersinde, insan yaşamına anlam ve coşku veren bir çiçeğin varlığından habersiz. Odamı güzelleştiren girişimleri hep sona erteledim ve şimdi, yalnızlığımı paylaşmayı düşündüğüm, saksı da bir çiçeğim bile yok. Ama düşünüyorum; otuz altı yıllık ömrümün son on yılında, yeni bir insan kazanımı için kıyasıya mücadele ettim ve insanlığa faydalı olabilmeyi denedim. Tüm çabalarımın boşa gitmiş olduğunu üzüntüyle karşılıyor ve insanlığa acıma hissi ile yaklaşıyorum. Bir teselli olarak değil, büyük bir kazanç olarak gördüğüm, kendi benliğime ve kendi özüme dönüşümü büyük bir şans olarak görmeye başladım. Şimdi, odama hasretliğini yaşadığım saksıda çiçek kokusu ile yüzleştirmeliyim. Daha sonra, küçücük bir kabı dünyası eyleyen, akvaryumda bir Japon Balığı ile odamın güzelliğine güzellik katmayı düşünüyorum. On yıllık insani mücadelemle; kendimi kazanabildiğime şükretmeli. Oysa; her an içersinde yaşadığımız bir mekanın, saksıda bir çiçekle, akvaryumda bir balıkla süslenmesi asıl olması gereken davranış biçimi değil mi?. Bir insanın mutluluğu için dilini ve kalemini döndürürsün; kıymet verip, söyleneni ciddiye alan insanı nerede-nasıl bulabileceksin ki? Oysa, saksıdaki bir çiçeğin derdiyle yoğrulsan ve saksıdaki bir çiçeğe ihtiyaç duyduğu bir damla suyu versen; çiçeğin tepkisi olumlu yönde olur ve solgun yüzlü yapraklarını ciddiyetle tebessüme taşımak istercesine, su gereksinimini sağlayan insanın emeğine karşılık vermek istercesine, bir teşekkür etmek istercesine, saksıda duran çiçek sahibine selama durur sanki. Bugün için; insana faydası olabilecek bir düşünceyi, hak bildiğin insana ulaştırsan; hangi insan varlığımızdan dolayı bize teşekkür edebilecek kadar cömerttir?. Eleştirel düşünceye hangi insanlar açık kalabildi ve kendini yenileme gereği duydu?. Bir insanı değiştirmenin ne kadar imkansız olduğunu kendimizi örnek olarak gösterebilmeliyiz. Hangimiz düşüncemizin insanı olabildik; benim odam hâlâ saksıda bir çiçeğin, akvaryumda bir Japon Balığının özleminde. Ve ben hâlâ; kendim için istediğim bir güzelliği önce başkalarının gerçekleştirebilmesi adına bekleyişlerde…

Artık zaman kaybetmemeliyim; başka insanların her konuda, her şeyi en iyi biçimde bildiğini kabullenmeli ve payıma düşen mutlulukları ertelemenin bir anlamı da kalmadı. Artık; saksıda boy veren bir çiçeğin, yapraklarında bir çiy damlasıyım… Artık; küçücük bir akvaryumu yurdu eylemiş bir Japon Balığı ile; derinleşen hayallerin peşindeyim!.

Artık insan kendi benliğine yönelmeli ve hayalindeki sevgiyi büyütmelidir. Saksıda bir çiçekle, akvaryumda bir balıkla, hayatın özüne inebilmelidir. Saksıda bir çiçek, akvaryumda bir balık yetiştirememişken, bir insan, sabırsızlığı ve sevgisizliği ile nasıl olacak da, bir başka insanın varlığına ışık tutabilecek?.. “Düşünüyorum; o halde varım!..” diyenlerden misin?..
( HUKUKSEVER - 29 Ocak 2007 Pazartesi 14:21:34 )