Mesajı Okuyun
Old 17-11-2006, 23:56   #13
Yusuf Ek

 
Varsayılan

ve sonra beklenen açıklama

ADLÎ VE İDARÎ YARGI HÂKİM ADAYLIĞI YAZILI SINAVI VE MÜLÂKATI HAKKINDA KAMUOYUNA VE İLGİLİLERE DUYURU







09.08.2006 tarihinde ilân edilen ve 15.10.2006 tarihinde yapılan İdarî Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı ile 18.05.2006 tarihinde ilân edilen ve 25.11.2006 tarihinde yapılacak olan Adlî Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınavının ve bu sınavların dayanağı olan Adlî ve İdarî Yargıda Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav, Mülâkat ve Atama Yönetmeliği hükümlerinin tamamının hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle Yargıçlar ve Savcılar Birliği adlı derneğin açtığı davalarda Danıştay 12. Dairesince yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinin basın yayın organları aracılığıyla kamuoyuna duyurulmasını müteakip Bakanlığımıza yoğun bir şekilde yazılı, sözlü ve telefonla müracaat edilerek mülakatı yapılacak idarî yargı, yazılısı yapılacak adlî yargı hâkim adaylığı sınavlarına başvuran adayların durumlarının ne olacağı, yazılı sınavın ve mülakatın yapılıp yapılmayacağı hususlarında bilgi istenmektedir.



Danıştay 12 inci Dairesinin kararları Bakanlığımıza henüz resmi olarak tebliğ edilmediğinden gerekçesi bilinmemekle birlikte, konudan basın yayın yoluyla haberdar olunmuştur. 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesi uyarınca idarelerin, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının gereklerini kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde yerine getirmek zorunda oldukları bilinmektedir. Bakanlığımızca kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde yürütmenin durdurulması kararlarının kaldırılması istemiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na başvurulacaktır.



Bu noktada, kamuoyunda oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi için hâkim adaylığına atanma ve sınav sistemi ile bu güne kadar açılan davalar ve davaların seyri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.



04.07.1934 tarihinde kabul edilen 2556 sayılı Hâkimler Kanununun 4 üncü maddesi; “Her sene alınacak namzet miktarı Vekillikçe tespit olunur.



Namzetler adliye müsteşarı ile teftiş heyeti reisinden ve hukuk, ceza ve zat işleri umum müdürlerinden teşekkül edecek heyetin mütalaası alındıktan sonra Adliye vekili tarafından tayin olunurlar.” hükmünü getirmiştir.



Bu düzenleme 1972 yılına kadar sürmüştür. 1972 yılında 2556 sayılı Kanunun 4. maddesi; “Her yıl alınacak aday miktarı kadro ve ihtiyaç durumuna göre Bakanlıkça tespit edilir. Taleplilerden yazılı sınav ve mülakatta başarı gösterenler başarı derecelerine göre sıraya konulup boş olan adaylık kadrolarına bu sıra gereğince Adalet Bakanı tarafından atanırlar.



Doktora yapanlar yazılı sınavdan ayrık tutularak sadece mülakata tabi olurlar.



Adalet Bakanlığına karşı mecburi hizmetle yükümlü bulunanlar hakkında yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanmaz.



Sınavların ve mülakatın ne şekilde yapılacağı ve sınav ve mülakat kurullarının teşekkülü bir yönetmelikle tespit edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.

2556 sayılı Kanunun 4. maddesini değiştiren 28.06.1972 tarihli ve 1597 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan yönetmeliğin 7. maddesine göre oluşturulan Sınav ve Mülakat Kurulunun; Adalet Bakanlığı Müsteşarı, bulunmadığı takdirde müsteşar yardımcısının başkanlığında, Yüksek Hâkimler Kurulu Birinci Bölüm Başkanı, Teftiş Kurulu Başkanı, Hukuk İşleri, Ceza İşleri, Ceza ve Tevkif Evleri ve Özlük İşleri (Personel) genel müdürleri veya yokluklarında kanuni vekillerinden oluşacağı hükme bağlanmıştır.



Halen yürürlükte bulunan 24.02.1983 tarih 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunun 9 uncu maddesinde ise; “Her yıl alınacak aday sayısı, avukatlık mesleğinden alınacaklarla birlikte Türkiye Adalet Akademisinin görüşü alınmak suretiyle, kadro ve ihtiyaç durumuna göre Adalet Bakanlığınca tespit edilir.



Yukarıdaki maddede belirtilen niteliklere sahip olup, yazılı yarışma sınavı ile mülakatta başarı gösterenler, başarı derecelerine göre sıraya konularak Adalet Bakanlığınca önceden belirlenen ihtiyaç sayısına, daha önce başka görevlerde kadro, maaş ve derece yönünden iktisap etmiş oldukları haklar nazara alınmak suretiyle lisans, lisansüstü (master) ve doktora öğrenim durumlarına göre Devlet memuriyetine giriş derece ve kademesiyle veya bu derecelerden aşağı olmamak şartıyla müktesep olarak almış oldukları derece ve kademeyle adaylığa atanırlar. Bu atamada, daha önce serbest avukatlık yapmış olanların avukatlıkta geçen sürelerinin üçte ikisi de değerlendirilir. Bu sıraya göre ihtiyaç sayısınca atananların dışında kalanlar bir hak iddia edemezler.



Doktora yapanlar sadece mülakata tabi tutulurlar.



Adayların yarışma sınavı ve mülâkatı ile 8 inci maddenin (g) bendinin uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikte düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.



Maddenin birinci fıkrası, 22.12.2005 tarihli ve 5435 sayılı Kanun ile “Her yıl alınacak aday sayısı, avukatlık mesleğinden alınacaklarla birlikte Türkiye Adalet Akademisinin görüşü alınmak suretiyle, kadro ve ihtiyaç durumuna göre Adalet Bakanlığınca tespit edilir.” şeklinde değiştirilmiştir. Buradaki değişiklikle sadece alınacak aday sayısının tespitinde Adalet Akademisinin görüşünün alınacağı ilave edilerek eski düzenleme aynen muhafaza etmiştir.



Yukarıda belirtilen düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, 1934 yılından beri her yıl alınacak hâkim adayı sayısı Adalet Bakanlığınca tespit edilmekte ve atamaları da Adalet Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Bu kuralın istisnai uygulaması bugüne kadar hiçbir zaman olmamıştır. Halen görevde bulunan bütün hâkim ve savcılar bu mevzuat çerçevesinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen kadro ve sınavlara tabi olarak atanmışlardır.



Adalet Bakanlığı’nın hâkim adayları ile ilgili yazılı ve sözlü sınavlarının iptaline ilişkin bugüne kadar pek çok dava açılmış ve bu davalardan sonuçlananların tamamı Danıştay’ın ilgili Daireleri ve ilk derece mahkemelerince reddedilmiştir. Sadece 2003 yılından bugüne kadar açılan 30 davadan, sınava giren ilgililerin açtığı 28 davada ret kararı verilmiş, ancak adı geçen dernek tarafından açılan son iki davada yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.



Danıştay 12 nci Dairesi, daha önce hâkim adaylığı sınavına giren ilgililer tarafından açılan;



2003/3190 esas sayılı dosyada; 30.06.2004 tarihinde “190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerinin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, hâkim adayları 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi genel idare hizmetleri sınıfından memurlar olup, hâkim-savcı sınıfından değillerdir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görev ve yetkileri ise, hâkimler ve savcılarla ilgilidir.



Anılan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, hâkim ve savcı adaylarının seçilmeleri, atanmaları, eğitimleri ve diğer özlük hakları Adalet Bakanlığının görev ve yetki alanındadır. Dolayısıyla hâkim ve savcı adaylarıyla ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasını göstermek amacıyla yönetmelik çıkarma yetkisi vardır. Bu maddelerle tanınan yetkiye dayalı olarak çıkarılan yönetmelikte hukuka aykırılık bulunmamaktadır. “ gerekçesiyle söz konusu sınavın dayanağı olan yönetmelik hükümlerinin iptali istemiyle açılan davayı 2004/2307 sayılı kararla reddettiği,



2004/2407 esas sayılı dosyada; 05.11.2004 tarihinde, hâkim adaylığı sınavının dayanağı olan yönetmelik hükümlerinin iptali ile 2802 sayılı Kanun’un 8 inci ve 9 uncu maddelerinin Anayasa’ya aykırılık iddiasının ciddi görülmediği ve yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği,



Bu karara karşı davacı tarafından yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca 31.03.2005 tarihinde Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülerek 2802 sayılı Kanun’un 8 inci ve 9 uncu maddelerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmakla birlikte, söz konusu kararda “…anılan kanunla düzenleme yetkisi tanınan Adalet Bakanlığı…”, “…Adalet Bakanlığı’na yönetmelik düzenleme yetkisi tanıyarak mülakatın Adalet Bakanlığı personelince yapılmasına olanak sağlayan 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 8 inci ve 9 uncu maddeleri” ifadelerine yer verilerek Adalet Bakanlığı’nın Yönetmelik çıkarma ve sınav yapma yetkisinin kabul edildiği,



Anayasa Mahkemesi’nin bu başvuru üzerine 18.05.2005 gün ve 2005/47 sayılı karar ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 8 inci ve 9 uncu maddesi hükümleri ile ilgili yürürlüğün durdurulması isteminin oybirliği ile reddine karar verdiği,



Bu karardan sonra 2003/3273 esas sayılı dosyada; 24.04.2006 tarihinde “…2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 8 inci maddesinin (ı) bendindeki “mülakatta başarı göstermek” ibaresi ile, 9 uncu maddenin son fıkrasında yer alan “mülakat” ibaresinin Anayasa’nın 2, 10, 138, 140 ıncı maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılarak, bu kuralın Anayasa’ya aykırılığı ve uygulanması durumunda, giderilmesi güç ve olanaksız zararlar doğurabileceği gözetilerek esas hakkında karar verilinceye kadar yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulduğu, ancak Anayasa Mahkemesi’nin 18.05.2005 gün ve E:2005/47 sayılı karar ile yürürlüğün durdurulması isteminin oybirliği ile reddine karar verildiğinin anlaşıldığı,



Anılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde hâkim ve savcı adaylığına atabilmek için ilgililerin ifade ve bir konuyu kavrayıp özetleme ve değerlendirme yeteneğini, davranışını, genel ve fiziki durumunu tespit için tamamı Adalet Bakanlığı üst düzey yöneticilerinden mülakat kurulu oluşturulmasına ilişkin dava konusu düzenlemede üst normlara ve mevzuata aykırılık bulunmadığı…” gerekçesiyle yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.



Yukarıda yer verilen Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları ve bu kararların dayandığı gerekçeler ile 12 inci Dairenin Adalet Bakanlığının hâkim adaylığı yazılı ve mülakat sınavları yapabileceğine dair istikrar kazanmış kararları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi, günümüzde de hâkim adaylığı sınavları hukuki çerçeve dışına çıkılmadan yapılmaktadır. Hâkim adaylığı sınavlarının yürütmesinin durdurulması kararına karşı süresi içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itirazda bulunulacaktır.



Daha önceki Danıştay kararlarına aykırı olarak verilen yürütmenin durdurulması kararlarının itiraz üzerine ortadan kaldırılması ihtimali, henüz yürütmenin durdurulması kararının Bakanlığımıza tebliğ edilmemiş olması ve ÖSYM ile aramızda yapılan protokol gereğince Bakanlığımızın üstlenmiş olduğu yükümlülükler dikkate alınarak, Adlî Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınavı ilân edildiği gibi 25.11.2006 tarihinde yapılacaktır.



Ancak, hâkim adaylığı sınavlarının sonraki aşamaları, söz konusu yürütmenin durdurulması kararlarına karşı yapılacak itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca verilecek kararlar uyarınca belirlenecek ve ayrıca ilân edilecektir. 15.10.2006 tarihinde yapılan idarî yargı hâkim adaylığı yazılı sınavında başarılı olan 482 aday ile, 25.11.2006 tarihinde yapılacak adlî yargı hâkim adaylığı yazılı sınavında başarılı olacak adayların mağdur olmamaları için Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmektedir.



Kamuoyuna ve ilgililere duyurulur.