|
|
|
|
|
|
Merhabalar
Müvekkil kat malikleri alınan hizmetin alınan aidatla orantılı olmaması, yöneticinin hesap vermemesi, müteahhit şirketle mahsuplaşma yaparak zimmetine para aktardığı gerekçesiyle yöneticiyi ibra etmiştir. Kağıt üstünde Yönetici gözüken aslında aslında müteahhit firmanın çalışanı. Şimdi fazladan alınan bu paralar için alacak davası açacağım ancak baktıgım emsallerin bazıları asliye bazıları sulhta açılmış. Ben direk sulh hukuk diye dusunmuştum ama kafam karıştı. Bir de alacak tespit edilse bile yönetici gözüken aslında maaşlı bir çalışan ve asıl sorumlu müteahhit firma olduğundan organik bağ hasebiyle davayı müteahhit firmaya da yöneltebilir miyim?
|
|
 |
|
 |
|
Bu verilerle çok bir şey anlaşılmasa da yönetici sıfatı nedeniyle ibra etmeme kararının gereğini yapmamak durumunda kalmamak adına Sulh Hukuk Mahkemesinde yöneticiye karşı her koşulda bir dava açmak gerekir.
Yönetici ile müşterek hareket eden şirketin durumu sebepsiz zenginleşmeye uyuyor. Hatta uyumlu eylemleri suç teşkil edecek derecede ise haksız fiil de olabilir. Bu nedenle ona karşı da tahsilde tekerrür olmamak üzere Asliye Hukuk mahkemesinde dava açılabilir.
Yöneticinin usulsüzlükleri nedeniyle uğranılan zarardan yönetici kendi kusuru ile sorumlu olup bu zarar üçüncü kişiden tahsil edilemiyorsa yönetici tarafından karşılanmalıdır. Ayrıca yönetici olarak kat maliklerine karşı sorumluluğu farklı sebeplere dayanır. Üçüncü kişide kusur bulunmasa bile yönetici sorumlu bulunabilir. Üçüncü kişiden tahsilat yöneticiyi de dolaylı olarak kurtarır. Tespit edilecek sorumluluk miktarları farklı da olabilir.
Bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmeyen (şirkete açılacak) davayı burada açmak bence riskli olacaktır. ikisine ayrı mahkemelerde dava açmak daha uygun olacaktır, diye düşünüyorum.