Mesajı Okuyun
Old 24-08-2011, 13:12   #12
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bir ülkenin Devlet Başkanının başka bir ırkın mensubu olarak "gerçek dışı" şekilde lanse edilmesi konusu hassas bir konu olsa ve hatta Devlet Başkanının şahsı ve geleceği bakımından bir çok yan etkileri içinde barındırsa da ben Yargıtay'ın görüşüne katılmıyorum. Hukuk, hiç bir ırkın küçültücü gösterilmesine icazet veremez, vermemelidir. Anayasa Madde 10:

Sayın meslektaşım,

Herkesin de kendisini köken olarak nasıl biliyor ve hissediyorsa toplum ve yakın çevresince öyle tanınmak, bilinmek hakkı vardır. TMK.m.24 anlamında bir kimsenin her türlü sosyolojik aidiyeti kişilik hakkına dahil ve sıkı sıkıya bağlı haklardandır.

Failin bu hakka yaptığı, öznel nitelik taşıyan ve bilimsel/akademik niteliğinin kanıtlanamadığı anlaşılan saldırıyı hukukun himaye etmesi beklenemez. Daha sonra atıflar yoluyla da sahası genişlediği anlaşılan yayın hiç kuşku yok, bu hakkın gölgelenmesidir; şayia çıkarılmasıdır.

Kişinin, bu yayınlar üzerine içine düştüğü durum yadsınamaz, bunun üzerinde durulmalıdır; kişinin aidiyetini hissetmediği bir kültür ve kökene sokulması ve bu şekilde tanıtılması hukuka aykırı haksız bir saldırı niteliğindedir. Burada, kullanılan kökenin ne olduğu önemli değildir, saldırı kasdıyla mı hareket edilmiştir; bakılması gereken budur. (Sn.Admin'in bu minvaldeki açıklamalarına katılıyorum.)

Hiçbir bilimsel ilgi ve yarar bulunmadığı halde, failin "ermenilik" iddiası; onun bu kelimeye ve etnik kökene hakaret kasdı yükleyerek kullanan bir görüş grubuna dahil olduğu şeklinde yorumlanmalıdır. Oysa, bunun hukuki açıdan bir belirleyiciliği olamaz.

Kişilik haklarına haksız saldırı şartları oluşmuştur; mağdur TMK.m.24 ve BK.m.49'dan kaynaklanan davaları ikame etmelidir.

Saygılarımla.