Mesajı Okuyun
Old 01-11-2011, 15:06   #2
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/355
Karar: 2011/4521
Karar Tarihi: 11.04.2011


İTİRAZIN İPTALİ VE TEMERRÜT NEDENİ İLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - İCRA TAZMİNATI - ALACAĞIN VARLIĞINI İSPAT - HAKSIZ VE KÖTÜ NİYETLİ TAKİP YAPILDIĞININ KANITLANAMADIĞI - DAVALININ İCRA TAZMİNATI İSTEMİNİN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Dava, itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Genel mahkemede açılan davada icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığının ispat edilmesi gerekir. Davacının kötü niyetli olarak takip başlattığına ilişkin bir kanıt sunulmamıştır. Bu durumda haksız ve kötü niyetli takip yapıldığı kanıtlanamadığından, davalı lehine icra tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, davalının icra tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 269/B)

Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak itirazın iptali, takibin devamı, % 40 icra tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine, davalı lehine % 40 oranında icra tazminatı verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı alacaklının icra tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Davacı alacaklı davalı borçlu hakkında 2007 yılı Ocak ayından 2010 yılı Şubat ayı dahil aylık 80.-TL üzerinden ödenmeyen toplam 38 aylık 3.040.-TL kira alacağı ve 447,64-TL işlemiş faizin tahsili amacıyla tahliye istekli olarak icra takibi yapmıştır. Davalı borçlu aralarında kira ilişkisi bulunmadığından bahisle takibe itiraz etmiş, itiraz üzerine icra takibi durmuştur. Bunun üzerine davacı alacaklı süresi içinde Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak itirazın iptali, takibin devamı. % 40 icra tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı davacı ile aralarında bir kira ilişkisi olmadığını bildirerek davanın reddini ve % 40 icra tazminatı verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözlü kira akdinin varlığı davacı tarafından kanıtlanamadığından davanın reddine ve % 40 icra tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Genel mahkemede açılan davada icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığının ispat edilmesi gerekir. Davacının kötü niyetli olarak takip başlattığına ilişkin bir kanıt sunulmamıştır. Bu durumda yasanın aradığı şekilde, haksız ve kötü niyetli takip yapıldığı kanıtlanamadığından, davalı lehine icra tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, davalının icra tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı lehine icra tazminatı verilmesi doğru olmadığından hükmün icra tazminatına hasren bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin icra tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün icra tazminatına hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)