Mesajı Okuyun
Old 10-04-2009, 15:45   #3
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2006/14-556
Karar No.
2006/604
Tarihi
27.09.2006
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/23
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ UYARINCA YÜKLENİCİYE BIRAKILAN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN TEMLİK ALINMASI
TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREV ALANI
ÖZET
GÖREV KURALLARI KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN OLUP, YARGILAMANIN HER AŞAMASINDA KENDİLİĞİNDEN (RESEN) DİKKATE ALINMASI GEREKİR VE TARAFLAR İÇİN USULÜ KAZANILMIŞ HAK DOĞMAZ. BU NEDENLE SONRADAN ÇIKAN BİR KANUNLA KABUL EDİLEN GÖREV KURALI GEÇMİŞE ETKİLİ BİR BİÇİMDE UYGULANIR VE DAVANIN AÇILDIĞI ANDAKİ KURALLARA GÖRE GÖREVLİ OLAN MAHKEME YENİ BİR KANUNLA GÖREVSİZ HALE GELMİŞSE GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ ZORUNLUDUR. BU DURUMDA 4077 SAYILI KANUNUN 23. MADDESİ GEREĞİNCE DAVAYA BAKMAKLA TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVLİ OLDUĞUNDAN MAHKEMENİN GÖREVSİZ OLMASI NEDENİYLE ÖN SORUN KABUL EDİLİP, HÜKMÜN BU NEDENLE BOZULMASI BENİMSENDİĞİNDEN, İŞİN ESASINA YÖNELİK İNCELEME YAPILMAMIŞTIR.
Taraflar arasındaki (tapu iptali,tescil ve tespit) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ula Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.07.2005 gün ve 2005/72-164 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 30.12.2005 gün ve 2005/10860-12550 sayılı ilamı ile, (....Gerçekten Dairemizin hükmüne uyulan 9.2.2005 günlü bozma kararı uyarınca uyuşmazlığın çözümünde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir. Ancak, yine bu bozma kararına göre keşif ile birlikte ve keşiften önce mahkemenin yaptırması gereken başkaca iş ve işlemlerde vardır. Mahkemece keşfin dışındaki inceleme ve araştırma yapılmaksızın doğrudan keşif kararı verilmiş, 27.6.2005 günlü oturum ara kararında da keşif ve bilirkişi ücretlerini depo etmek üzere davacı taraf yükümlü kılınmış, verilen sürenin de kesin olduğu ara kararına yazılmıştır. HUMK. nun 163.maddesi hükmünce hakim tayin ettiği süreyi kesin süre olarak karar altına alabilir. Ne var ki; verilen sürenin işin mahiyetine ve amacına uygun düşmesi zorunludur. Orta yerde keşif dışında yapılacak başka işlemler ve toplanacak deliller bulunurken ve toplanacak olan bu delillerin keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında değerlendirilmesi gerekir iken sırası gelmediği halde keşif kararı verilmesi, sonucunda da verilen kesin sürede giderlere katlanılmadığından söz edilerek davanın ret olunması somut olaya ve yasanın kesin süre ile amaçladığına uygun düşmemiştir. Zira mahkemelerin görevi önüne getirilen uyuşmazlığı muhtelif nedenlerle çözümsüz bırakmak değil, usul yöntemine ve usul ekonomisine uygun, en az sürede ve en az masrafla gidermektir. Düşülen usulü yanılgı ortaya konan bu ilkelere aykırı olduğundan karar bozulmadır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün ondan temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali, tescil ve tespit istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemenin davanın reddine yönelik kararı Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş, yerel mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
İşin esasına geçilmeden önce, Tüketici Mahkemesinin mi yoksa Genel Mahkemenin mi görevli olduğu ön sorun olarak ele alınmıştır.
Somut olayda taşınmazın konut olarak kullanılmak üzere yükleniciden satın alındığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/c maddesinde sadece (Ticaret konusu taşınır mallar) kanun kapsamına alınmış iken 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3/c maddesi ile (konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar) da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alınmıştır. 4077 sayılı Kanunun 23.maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara TÜKETİCİ MAHKEMELERİNDE bakılacağı hükme bağlanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.10.2005 gün, 2005/14-490 E., 2005/563 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden (resen) dikkate alınması gerekir ve taraflar için usulü kazanılmış hak doğmaz. Bu nedenle sonradan çıkan bir kanunla kabul edilen görev kuralı geçmişe etkili bir biçimde uygulanır ve davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni bir kanunla görevsiz hale gelmişse görevsizlik kararı verilmesi zorunludur. Bu durumda 4077 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsiz olması nedeniyle ön sorun kabul edilip, hükmün bu nedenle bozulması benimsendiğinden, işin esasına yönelik inceleme yapılmamıştır.
Yerel mahkemenin direnme kararının açıklanan bu gerekçe ile BOZULMASI gerekir.
Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden direnme kararının bu gerekçelerle HUMK. nun 429.maddesi gereğince GÖREV YÖNÜNDEN BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 27.9.2006 gününde, oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
2004/18641
Karar No.
2005/6430
Tarihi
14.04.2005
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/1/2/3/23
ALACAK DAVASI
YAPILAN İŞLER TUTARININ TAHSİLİ TALEBİ
TAŞINMAZ SATIMI SÖZLEŞMESİ
TÜKETİCİ MAHKEMESİ
ÖZET
OLAYDA, DAVACI DAVALININ YAPTIĞI TAŞINMAZDA DAİREYİ KABA İNŞAAT HALİNDE SATIN ALMIŞ EKSİK İŞLERİ TAMAMLAMIŞ ANCAK TAPU DEVRİ YAPILMAMIŞTIR. DAVACI, YAPTIĞI İŞLER TUTARINI TALEP ETMEKTEDİR. BUNA GÖRE, TARAFLAR ARASINDAKİ İLİŞKİ 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KALDIĞINDAN VE ANILAN YASANIN 23. MADDESİNE GÖRE BU KANUNUN UYGULANMASINDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARA BAKMAYA TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVLİ OLDUĞUNDAN, GÖREVLE İLGİLİ DÜZENLEMELER KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN OLUP TARAFLAR İLERİ SÜRMESE DAHİ YARGILAMANIN HER AŞAMASINDA RESEN GÖZETİLMESİ GEREĞİ KARŞISINDA MAHKEMECE, AYRI BİR TÜKETİCİ MAHKEMESİ VAR İSE GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ AYRI BİR TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN BULUNMAMASI HALİNDE İSE ARA KARARI İLE DAVAYA TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA BAKILDIĞINA KARAR VERİLMESİ GEREKİR
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının inşaatını yaptığı taşınmazda 10 numaralı daireyi kaba inşaat halinde satın aldığını, eksik işleri tamamladığını, tapu devrinin yapılmadığını tespit yaptırdığını ileri sürerek yaptığı işler tutarı 14.700.000.000 TL'nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçla yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi tanımlanmıştır.
Bir hukuki işleminin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi ayrı bir tüketici mahkemesinin bulunmaması halinde ise ara kararı ile davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakıldığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Davacı tarafından temyiz olunan kararın ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine 14.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 14
Esas No.
2005/2303
Karar No.
2005/2367
Tarihi
24.03.2005
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/7
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/3/23
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ ALIMI TÜKETİCİ YASASI KAPSAMINDADIR
GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET
DAVA, KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ UYARINCA YÜKLENİCİYE BIRAKILMASI KARARLAŞTIRILAN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN TEMLİK ALINMASI NEDENİYLE KİŞİSEL HAKKA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL TALEBİNE İLİŞKİNDİR. KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL ALIMI 4077 SAYILI KANUN KAPSAMINDADIR. AÇIKLANAN NEDENLERLE BU NEVİ DAVALARDA TÜKETİCİ MAHKEMELERİ GÖREVLİDİR
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.1998 - 11.11.1998 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.05.2003 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı N. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İddia şekline göre; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da değişiklik yapan 4822 Sayılı Kanunun 3/c maddesi ile "...konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar..." da kanun kapsamına alınmıştır. Ayrıca 4822 Sayılı Kanun'un 30. maddesi ile değişik 23. maddesinde de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'dan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların "tüketici mahkemelerinde" çözümleneceği belirtilmiştir. Açıklanan bu olgu karşısında, dava tüketici mahkemesinde görülmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesi'nde sonuçlandırıldığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.