Mesajı Okuyun
Old 14-05-2009, 11:27   #52
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

İki adet Yargıtay kararı ekliyorum. Bunlardan birincisi, muacceliyet şartının tazminat olarak nitelendirilemeyeceğine veyahut (kalan aylara yönelik tazminat tabirinin muacceliyet şartı olarak kabul edilemeyeceğine) dairdir. Diğeri ise, boşaltılan mecur için, muacceliyet şartı olsa bile kalan ayların kirasının istenemeyeceğine ilişkindir. Bu karar kısmen Adli Tip'in eklediği HGK kararı gibidir.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/1931
K. 2002/2882
T. 11.2.2002
• KİRANIN ÖDENMEMESİ ( Kira Sözleşmesinin Herhangi Bir Şartına Uyulmaması Kiralayana Akdi Feshetme Yetkisi Vermekte - Diğer Aylara Ait Kiranın Muaccel Olacağına Dair Hüküm Bulunmamakta )
• SÖZLEŞMENİN FESHİ ( Kira Sözleşmesinin Herhangi Bir Şartına Uyulmaması - Bir Kiranın Ödenmemesi Halinde/Diğer Aylara Ait Kiranın Muaccel Olacağına Dair Hüküm Bulunmamakta )
• MUACCELİYET ( Kira Sözleşmesinde/Bir Kiranın Ödenmemesi Halinde - Kalan Kiraların Tazminat Olarak Alınabileceği/Bunun Muacceliyet Şartı Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• KİRA SÖZLEŞMESİNE UYMAMA ( Kiralayana Akdi Feshetme Yetkisi Vermekte - Kalan Kiraların Tazminat Olarak Alınabileceği/Bunun Muacceliyet Şartı Olarak Kabul Edilemeyeceği )
818/m.19, 20, 257
ÖZET : Kira sözleşmesinin 38. maddesi sözleşmenin herhangi bir şartına uyulmaması halinde kiralayana akdi feshi yetkisi tanımakta, kalan kiraların da tazminat olarak alabileceği hükmünü taşımaktadır. Merciin bu maddeyi muacceliyet şartı kabul etmesi hatalıdır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kira sözleşmesinde kiralardan herhangi birinin zamanında ödenmemesi halinde takip eden aylar kira parasının muaccel olacağına dair özel bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmenin 38. maddesi bu anlamda bir hüküm ifade etmemektedir. Bu maddedeki hüküm sözleşmenin herhangi bir şartına uyulmaması halinde kiralayana akdi feshi yetkisi tanımakta, kalan kiralarında tazminat olarak alabileceği hükmünü taşımaktadır. Merciin bu maddeyi muacceliyet şartı kabulü ile yazılı şekilde karar vermesi doğru olmadığı gibi kabul şekline göre de borçlunun ödemeye ilişkin ibraz ettiği makbuzların da tartışılmadan itirazın tümünün kaldırılması da doğru değildir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca bozulmasına, 11.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/8970
K. 2008/11636
T. 23.6.2008
• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Tahliye Talebi - Kiralananı Süresinden Önce Boşaltan Kiracı Muacceliyet Şartı Nedeniyle Yıllık Kira Parasından Sorumlu Tutulamayacağı/Kiralananın Yeniden Kiraya Verilebileceği Süre İçerisindeki Zarardan Sorumlu Olduğu )
• MUACCELİYET ( Kiralananı Süresinden Önce Boşaltan Kiracı Muacceliyet Şartı Nedeniyle Yıllık Kira Parasından Sorumlu Tutulamayacağı - Kiralananın Yeniden Kiraya Verilebileceği Süre İçerisindeki Zarardan Sorumlu Olduğu )
• KİRALANANIN SÜRESİNDEN ÖNCE BOŞALTILMASI ( Kiracı Muacceliyet Şartı Nedeniyle Yıllık Kira Parasından Sorumlu Tutulamayacağı - Kiralananın Yeniden Kiraya Verilebileceği Süre İçerisindeki Zarardan Sorumlu Olduğu )
• TAHLİYE TALEBİ ( Kira Alacağının Tahsili - Kiralananı Süresinden Önce Boşaltan Kiracı Muacceliyet Şartı Nedeniyle Yıllık Kira Parasından Sorumlu Tutulamayacağı/Kiralananın Yeniden Kiraya Verilebileceği Süre İçerisindeki Zarardan Sorumlu Olduğu )
• KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ ( Kiralananı Süresinden Önce Boşaltan Kiracı Muacceliyet Şartı Nedeniyle Yıllık Kira Parasından Sorumlu Tutulamayacağı - Kiralananın Yeniden Kiraya Verilebileceği Süre İçerisindeki Zarardan Sorumlu Olduğu )
818/m.260
ÖZET : Dava, kira alacağının tahsili ve tahliye talebidir. Aylık kira parasının ödenmemesi halinde yıllık kira bedelinin tamamının muaccel olacağı kararlaştırılmış ise de, kiralananı süresinden önce boşaltan kiracı muaceliyet şartı nedeniyle yıllık kira parasından sorumlu tutulamaz. Kiralananın yeniden kiraya verilebileceği süre içerisindeki zarardan sorumludur.
DAVA : Dava dilekçesinde 10.350,95 YTL kira alacağının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili ile tahliye istenilmiştir. Mahkemece davanın tahliye istemi yönünden konusu kalmadığından reddine, kira alacağı yönünden kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde, davalı kiracının Temmuz 2007-Mayıs 2008 arası kira bedelinden sorumlu olduğu ileri sürülerek 10.350,95 YTL kira alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının tahsili ile tahliye istenilmiştir.
Davalı, dava konusu yeri 27.11.2007 tarihinde tahliye ettiğini ve davacı kiralayan tarafından yeniden kiraya verildiği nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde aylık kira parasının ödenmemesi halinde yıllık kira bedellerinin tamamının "muaceliyet kesbedeceği" kararlaştırılmıştır. Bu hüküm uyarınca yıllık kira bedelinin muaccel olabilmesi, öncelikle kira borcunun varlığına bağlıdır. Zira, sözleşmede muaccel olması öngörülen kira bedelidir. Kira bedeli kiralananın kullanılmasının karşılığı olup, kiralananın süresinden önce boşaltılması halinde kira borcu yerine, sözleşmenin ihlali nedeniyle tazminat borcu doğmaktadır. O bakımdan kiralananı boşaltan kiracı, muaceliyet şartı nedeni ile bir yıllık kira parasından sorumlu tutulamaz. Kiralananın yeniden kiraya verilebileceği süre içerisindeki zarardan, ( daha fazla bir zarar ispat edilmediği takdirde o sürenin kira parası kadar zarardan ) sorumludur.
Davalı kiralananın 27.11.2007 tarihinde davalı kiralananı 27.12.2007 tarihinde boşalttığını, kiraya verildiği tarihten sonraki kira parasından sorumlu olmayacağını savunmaktadır. Davacının bu savunması üzerinde de durularak gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULLMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.