Mesajı Okuyun
Old 01-03-2013, 17:05   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Şimdi biri çıkar da "Bence bu hükümler sadece önce hakimden izin alınmış yerler için geçerli" derse ne diyeceğiz.

Daha açık bir dayanak gerekmez mi?

Saygılarımla

12.Hukuk Dairesi 2011/2395 Esas 2011/17394 Karar:

Dava ve Karar : Alacaklı vekili icra mahkemesine başvurusunda borçlular Y____ P____ Ve G____ Y____ hakkında İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2009/37025 Esas ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/30805 Esas sayılı dosyalarıyla ilamsız takibe geçildiğini, takiplerin kesinleşmesi üzerine borçlulara ait menkul malların haciz ve muhafazası amacıyla Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2010/178 talimat ve 2010/718 Talimat sayılı dosyalarından talimat alındığını, icra memurunun 22.10.2010 tarihinde haciz mahallinde verdiği kararla, haciz talimatında "borçlunun kapısının çilingir marifeti ile açılması" ibaresinin geçmediğinden bahisle, kapalı olan kapıları açtırmayıp haciz ve muhafaza işlemi yapmaktan imtina ettiğini, İcra Müdürlüğü’nün 22.10.2010 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, "Şikayetin kabulü ile; Talimatta yazılması zorunlu olmayıp alacaklı veya vekilinin talebi halinde kapalı yerlerin icra müdürlüğünce açtırılmasına, icra müdürlüğünün 22.10.2010 tarihli kararının kaldırılmasına," karar verilmiştir.
İİK’nın 80. Maddesinde; ""icra memuru haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya katip’lerinden birine de yaptırabilir. Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır.
Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmaya vesair eşyayı göstermeye mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır."" hükmü yer almaktadır.
Haciz mahallinde alacaklı veya borçlunun bulunma zorunluluğu olmayıp, haciz talebi üzerine 3 gün içinde haczin yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. (İİK Md.79/1) İcra memurunun haciz yapıp yapmama konusunda takdir yetkisi bulunmamaktadır. (HGK’nın 31.03.2004 tarih ve 2004/12/202 Esas, 196 s.lı kararı) Haciz işlemi bizatihi zor kullanmayı gerektirdiğinden tarafların ayrıca talebine gerek olmaksızın icra memuru haciz işlemi için gerekiyorsa kilitli yerleri açtırma yetkisine haizdir.
O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda hüküm tesisi yerine yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’un 428. Maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.