Mesajı Okuyun
Old 01-03-2017, 07:15   #12
antipersonel

 
Varsayılan

22. Hukuk Dairesi 2015/19487 E. , 2017/84 K.

Somut olayda, mahkemece brüt 707,05 TL yıllık izin ücreti alacağı temerrüt tarihi olan 15.05.2012 tarihinde itibaren hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, 25.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile 11.02.2013 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda yıllık izin ücreti yönünden dava dilekçesindeki miktar 324,23 TL ıslah edilerek 424,23 TL yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması talep edilmiştir. Mahkemece taleple bağlı kalınarak ıslah edilen miktarın hüküm altına alınması, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması yerine ıslahtan sonra alınan 12.12.2014 havale tarihli ek raporda hesaplanan yıllık izin ücret alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.

22. Hukuk Dairesi 2016/19969 E. , 2016/29584 K.

Gerekçe:
...-Taraflar arasındaki uyuşmazlık bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı konusundadır.
Gerek mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 84. maddesinde gerekse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde ıslahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılması mümkün değildir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 13.05.2016 tarihli ve 2015/... esas ve 2016/... karar sayılı ilamında da bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı kesin bir şekilde belirtilmiştir. Bu sebeple, kıdem tazminatı ve aylık ücret alacağı isteklerinin bozmadan sonra yapılan ıslah doğrultusunda hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

5. Hukuk Dairesi 2016/13627 E. , 2016/17963 K.
"İçtihat Metni"

2-6100 sayılı HMK’nun 177 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir.
Bu itibarla dava dilekçesindeki bedel üzerinden hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, Dairemiz bozma ilamı sonrasında verilen ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.


20. Hukuk Dairesi 2015/8482 E. , 2016/12464 K.

Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E. - 2016/1 K. sayılı kararı ile "Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. - 1948/3 K. sayılı YİBK’nın değiştirilmesine gerek olmadığına" karar verilmiştir.
Buna göre, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu nedenle, davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.