Mesajı Okuyun
Old 03-01-2009, 18:42   #1
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan Rücu davası, trafik, vekalet görevini kötüye kullanma

Müvekkil aracını galeride takas yapmış ve takasta aldığı aracın noterden devrini almıştır. Kendisinin aracını ise galerici işleticilerinin isteği üzerine devrini vermemiş galericilere dilediği kişiye satabilir şeklinde vekaletname vermiştir. Galerici işleticileri kendilerinde vekaletname olduğu halde adi yazılı sözleşme ile aracı 3. kişiye , daha sonra birkaç el değiştirdikten sonra en son alan kişi alkollü şekilde yoldan geçen bir kişiye çarpmış kişi ölmüş ve şöför % 100 kusurlu bulunmuştur. Aracın trafik sigortası ölen kişiye 50.000,00 YTL ödeme yapmış , yine ölenin yakınları sigorta limiti üzeri ve manevi tazminat için işleten sıfatıyla müvekkile ve şöföre, yine sigorta şirketi alkolün etkisiyle kazanın meydana geldiğinden bahisle şöföre ve müvekkile rücu davası açmış, davacıların açtıkları dava her iki davalı yönünden kabul edilmiş, daha sonra Yargıtay şöför ile sigorta şirketi arasında poliçe olmadığından şöför yönünden davayı bozmuştur. Müvekkilim yaklaşık 150.000,00. YTL ödemek zorunda. İcra takibi yapıldı ve bir kısım malları haczedildi ancak satılamadığından iade alacaklı iade etti. Müvekkilin maaşına haciz konuldu ve sıraya girdiler. Sormak istediğim, müvekkil henüz hiçbir ödeme yapmamışken , rücu davası veya adı ne olursa olsun galeri işleticilerine vekalet görevini kötüye kullanmaktan yine trafik sigortasının rücu etmesi nedeniyle müvekkilinde şöföre rücu etmesi mümkün müdür?