Mesajı Okuyun
Old 26-03-2021, 10:33   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı,

2. HD-E. 2019/6499-K. 2019/10715-T. 24.10.2019 Kararı özetle:

"Dava, boşanma istemine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176. maddesinin üçüncü fıkrasında; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkacağı, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması, ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükmü yer almıştır. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun değildir. Yine aynı şekilde başka bir erkekle birlikte yaşayan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilemez. Bu itibarla, davacı kadının başka bir erkekle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının araştırılarak araştırma sonucuna göre tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden karar verilmek üzere, ilgili bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. "

şeklindedir.

Bu karar henüz görülmekte olan bir davaya ilişkindir. Bitmiş ,icrası başlamış bir dava değildir.

Sizin olayınızda ise boşanma davası sırasında tedbir nafakasına hükmedilmiş ve boşanma kesinleşmiştir. Devam eden bir tedbir nafakası da bulunmamaktadır.

Kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı yeni bir dava açıldığında kesin hüküm itirazı gündeme gelir.
Yeni açılan bu davadan geçmişe yönelik kesinleşmiş tedbir nafakasının kaldırılması kararı verileceğini düşünmüyorum.

Karşı tarafın yapacağı başvuru olsa olsa yargılanmanın yenilenmesi olabilir.

Zira açılan her dava ,dava tarihinden ileriye doğru etki gösterir ve her dava ,dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir.


Her aşamada bir avukattan hukuki destek almanız yararınızadır.