Mesajı Okuyun
Old 25-10-2021, 14:42   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Uzlaşma ve 3 aylık hak düşürücü süre şartı, Kam.K.geçici 6.m.ile 9.10.1956-4.11.1983 arasındaki kamulaştırmasız el atmalar için öngörülmüştür.

Bu hüküm tasfiyeye yönelik bir hüküm olup, 4.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el atmalarda anılan geçici 6.m. uygulanmaz ve dolayısı 3 aylık süre şartı da aranmaz.

Tarafların kendiliğinden uzlaşmaya gitmeleri ancak bedelde anlaşamadıklarını gösterir. Ayrıca 3 aylık hak düşürücü sürenin uygulanmasını gerektirmez. Diye düşünüyorum.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/12186

Karar Numarası: 2015/25140

Karar Tarihi: 22.12.2015


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 22/12/2015 günü temyiz eden davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, uzlaşma yoluna başvurulmadığından bahisle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

5999 ve 6487 sayılı Yasalarla Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. madde, bir tasfiye yasası olup 09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarla ilgili olarak 11.06.2013 tarihinden sonra açılacak davalarda uygulanacak usul ve esasları düzenlediğinden 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin uyuşmazlıklarda bu kanunun uygulanması, dolayısıyla uzlaşmanın dava şartı olarak kabul edilmesi söz konusu değildir.

Bu itibarla dosyadaki delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atıldığı anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek talep hakkında karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi ,

Doğru görülmemiştir.

Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.