Mesajı Okuyun
Old 24-01-2009, 13:01   #6
duyurucu1

 
Soru 5_Hakim müştekiyi bulamıyor

5_HAKİM MÜŞTEKİYİ BULAMIYOR

Bu gün Duyuruc1’in..Mahkemesinde iki duruşması vardı.Biri saat 9.30 da diğeri ise 11,20 de idi.

Duyurucu1 yanında Karagöz ve Hacivat ile birlikte koştura koştura Mahkeme kapısına geldi.Önce kapıya asılmış listeye baktı.Evet bir değişiklik yoktu.Zaten duruşma saatleri UYAP’a işlendiği için değişiklik olamazdı.

Hep beraber içeri girdiler.Hakim girenlere ,kafasını kaldırıp şöyle bir baktı.Hakim Duyurucu1’in yanında Hacivat ve Karagözü de şüphesiz görmüştü.Ama sanki içeri girenler diğer baro avukatlarından herhangi üçü imiş gibi tutanağa diyeceklerini yazdırmaya devam etti.

Duyurucu1 ,Karagöz ve Hacivat mübaşire yakın bir yere oturdular.Mübaşir Duyurucu1’in işareti üzerine geldi.

Duyurucu1 sessizce ve Hakimin dikatini, dağıtmayacak bir ses tonuyla,“Benim duruşmamın biri saat 9.30 da diğeri ise 11.20’de acaba 11.20’deki duruşmayı da şimdi alabilir miyiz?Hele sen bir dosyaya bakıver.”

Mübaşir dosyaların ikisine de baktı.Duyurucu1’e ”Tamam” anlamında .İşaret etti.Sonra 9.30 daki dosyayı aldı.

Hakim dosyayı açtı;”Hımm.Yahu bu insanlara akıl sır ermiyor.Bir önceki duruşmada müşteki Mahkemeye gelsin.Şikayetini bir de bana söylesin diye tebligat göndermişiz.Tebligatı almış imzalamış.Duruşmaya gelmemiş.Geçen duruşmada ,müştekinin zorla getirilmesi ,demişiz.Polis kapısına gitmiş.Müşteki İstanbula gitmiş.Polis adres araştırması yapmış.Müşteki adres bırakmadan ayrılmış.Be hey müşteki! Ben şimdi seni nasıl bulacağım?Ben şimdi seni bulupta ifadeni almazsam bu dosya kapanmaz.Oraya yaz bura yaz.Devletin işi gücü yokta seninle mi uğraşacak.Tamam şikayet ettin.Bir şey demiyoruz.Bari şikayetinin arkasında dur.”

Duyurucu1;”Belki sanık yakınlarından çekiniyordur.Bir korkusu vardır.Olamaz mı acaba Hakim Bey”dedi.

“Yok duyurucu1 .Yok.Bu dava seninde bildiğin gibi kıytırık bir dava.Neymiş efendim?Bir başkasının çantasından cep telefonunu alırken görmüş müş.”

Neyse “Müştekinin adresine gelme ihtimaline binaen adresine tekrar zorla yakalama emri çıkarılmasına.. duruşmanın.. gününe atılmasına..”

Karagöz,fısıltıyla Duyurucu1’e sordu”Ne oldu Duyurucu1.Hakim neye sinirlendi?”

Duyurucu1:“Önemli bir şey değil Karagözüm.Senin anlayacağın delinin biri kuyuya bir taş atmış.Kırk akıllı çıkaramamış.Bu dava da onun gibi.Vatandaşın biri ufacık bir şikayetde bulunuyor.Polisi,avukatı,hakimi seferber oluyor.Duruşmalar yapılıyor.Kağıtlar,zabıtlar..Ortada şikayetçi yok.Ve dosyada yıllarca şikayetçiyi aranıyor.”dedi

Hacivat:”Hani siz adrese dayalı nüfus kaydına geçmiştiniz ona ne oldu?T.C Kimlik numarası ile sorgulayınca insanların oturduğu yeri buluyordunuz.”

Duyuruc1,”Aman Hacivatım.Deveye demişler boynun eğri.Cevap vermiş-Nerem doğru ki?Bizimki de onun hesap.Dünyanın parası harcandı,adrese dayalı nüfus kaydı dendi.Ortada bir şey yok.Bir müştekinin adresini bulamıyoruz.”

Hakim,”Ne diyor Hacivat?”dedi.

Duyurucu1;“Efendim adrese dayalı nüfus kaydından neden netice alınmıyor?Hani devlet insanlarını her aradığı yerde bulacaktı?Ne oldu?”diyor.

Hakim;”Sen söyle bakalım Hacivat,sen her şeyi bilirsin.Bu müştekiyi nasıl bulacağız”

Hacivat,”Saygıdeğer Hakim,benim üzerime vazife değil amma ve lakin sordunuz diye söylüyorum.Siz toplumunuzdan rüşvet ve torpil illetini kaldıramazsanız daha işleriniz çok aksar?”

Hakim”Yahu Hacivat sende tam Hacivat gibi konuştun.Müştekiyi bulamayışımızla rüşvetin,torpilin ne ilişkisi var?Müşteki bulunmasın diye rüşvet mi veriyor?Yada birileri, aman bu mahkemenim işi yürümesin diye memurlara torpil mi yaptırıyor?”

Bu defa karagöz lafa girdi;”Öyle değil Hakim cavcav”

Duyurucu1,Karagözün eteğinden çekiştirdi fısıltıyla “Aman Karagözüm hakime öyle hitap etme.Ne o öyle cavcav filan.”

Hakim,”Elleme Duyurucu1 bırak konuşsun!Biz küçükten beri onu dinleriz.Onun konuşma tarzına alışkınız.Üstelik Karagözün laflarında hiçbir zaman saygısızlık olmaz.Gerçeği bütün çıplaklığıyla insanın yüzüne biraz sertçe vurur o kadar.Elleme konuşsun!”

Karagöz hakimin yol vermesinden biraz daha cesaretlenerek”Bak şimdi Hakim cavcav,siz adrese dayalı nüfus kayıt sistemi oluşturdunuz mu?Oluşturdunuz.Düşünce çok iyi gibi.Güya e-devlete geçiyorsunuz.Ama alt yapısı yok.Bu iş için dünya kadar para harcadınız.Bu paralar senin benim cebimden çıktı birilerinin cebine girdi.Doğru mu?”

Hakim;”Ee.Ama her işin bir bedeli olur.Tabi köklü değişiklikler için biraz para harcanacak”

Karagöz;”Ama bu iş için bu kadar para harcamaya gerek yoktu.”

Hakim;”Nasıl yani?Peki devlet vatandaşının nerede olduğunu nerede oturduğunu nasıl bilecek?Nüfus duragan değil ki hareketli.”

Karagöz;”Bak hakim cavcav insan dediğin ne ki ?Sen de koyun.İnsan nerede yavrular?Ya evinde ya da hastanede.Hastanede yavrularsa kaydı nereye bildirilir?Nüfus Müdürlüğüne.Nüfus Müdürlüğüne kaydı yapılmış bir insanın adresi devlet tarafından belli mi?Belli.Şimdi orada dur.Eğer insan hastanede değilde evinde dünyaya gözünü açtı ise onun bir ebesi var değil mi?Ebe bu insanın kaydını hemen geciktirmeksizin nereye bildirecek?Nüfus Müdürlüğüne”

Hakim;”Eee.Sonra?Bakalım nereye varacaksın Karagözüm”

Bu sırada duruşma salonundaki diğer avukatlar , zabit katibi ve hatta mübaşir işlerini bırakmış bu ilginç konuşmaları dinliyorlardı.Hakim bir ara mübaşire işaret etti.Mübaşir kaçla göz arasında hakime çay getirdi.Hakim çaydan yudumlamaya başlarken Karagözün nereye varacağını merak ediyordu.

Karagöz;”Diyelim ki o köyde ebe yok.Mahalle ebesi var.Yani kadınlardan diplomasız ebe var.Çocuğun doğumunu,cinsiyetini,kimlerin doğum anında bulunduklarını ,şahit olarak da bir kağıda yazıp,doğum tutanağını kim düzenleyecek ve Nüfus Müdürlüğüne bildirecek?”

“Kim?”dedi Hakim.

Karagöz;”Köy Muhtarı”dedi.

Hakim,”Ama bizim müştekiyi hala bulamadık?”

Karagöz”Hele dur buluruz Hakim cavcav,Şimdi sen bilgisayar dediğin ve şu anda önünde duran alete müştekinin T.C numarasını yazınca bu alet sana-Müşteki şu anda filanca köyde –diye cevap vermez mi?”

Hakim;”Eğer bilgiler Nüfusa düzenli ulaşmış olursa tabi ki müştekinin nerede olduğunu söyler.”

Karagöz,”Anlattığım ebe,muhtar yada hastanedki doğum uzmanı doğum tutanağı düzenleyip bilgileri nüfusa bildirmiyorlar mı?Bildiriyorlar.O zaman Müştekinin adresi çıkması lazım.Devletin öyle kapı kapı dolaşıp vatrandaşını koyun sayar gibi saymasına gerek yok”

Hakim;”Sevgili Karagözüm,ama nüfus hareketleri var.Köyden Kente göç var.Türkiyeden Avrupaya Amerikaya hatta Avusturalya’ya dahi göç var.Hatta geçiçi olarak İstanbula gidenler var.Bunlara nasıl ulaşacağız?”

Bu defa Hacivat devreye girdi;”Hakim bey oğlum,Siz toplumu muhtarlık bölgeleri olarak ayırmadınız mı?”

Hakim”Ayırdık?Ne olacak?”

Hacivat;”Muhtarlık bölgelerinde yaşayan insanların kaydını Muhtar tutmuyor mu?”Sonra kendi sorusuna kendi cevap verdi”Tutuyor” Devam etti.”Eğer insanlar muhtarlık bölgelerinde hiç kımıldamadan dursalar başka muhtarlık bölgesine geçmeseler sen de müştekini bilgisayarında bir tıkla bulabilirsin değil mi?”

“Evet”dedi hakim.

Hacivat”Bir muhtarlık bölgesinden diğerine giden bir insan gelişigüzel gidemez.Orada oturacaksa,kaydını yeni muhtarlık bölgesinin sorumlu muhtarına yaptırmalıdır.Hatta o muhtarlık bölgesine bakan Karakol yada jandarmaya da bildirmelidir.Şimdi sen Hakim olarak devletin bütün kayıtlarına girebilirsin.”

Hakim;”Ama nüfus göçlerinde şehre gelenler geldikleri muhtarlığa kaydını yaptırmıyorlar?

Hacivat;”Yaptırmazlarsa sen de devlet olarak onları bazı hizmetlerden mahrum et.De ki;Sana elektirk veririm ama önce muhtara kaydını yaptıracaksın.Sana doğalgaz veririm ama önce kaydını muhtara yaptıracaksın.Trafikte kaza yaptın yada genel denetimlerde devletin gözüne takıldın,sana sürücü belgeni veririm ama kaydını yaptır.Çocuğunu okula yada dersaneye alırım ama önce kaydını yaptır.Sağa dön ikametgah belgesi sola dön ikametgah belgesi..Böylece kaçaklar da önlendi mi”

Hakim;”Büyük ölçüde önlenir.”

Hacivat;”Yurtdışına çıkanlar için dahi nereye gideceği sorulabilir.Girişlerde dahi nereden geldiğini belgelemesi istenebilir”

Hakim”Valla dediğiniz doğru Hacivat ile Karagöz.Ama bu sistem neden işlemedi o zaman”

Hacivat”Rüşvet ve torpilden işlemedi hakim Bey.Görevini yapmayanlar gereken müeyyide ile karşılanmadı.Görevini yapanlar taktir görecekleri yerde tektir gördüler.Onlarda ipin ucunu bıraktı.Sonunda gelinen nokta burası.Milletin Hakimi,bir insanı bulamıyor ve ifadesini alamıyor.Avukat gidip geliyor,duruşma açılıyor.Hakim geliyor,polis gidip geliyor,ora yaz bura yaz…işler uzadıkça uzuyor.Bir kanun çıkarıyorsunuz,o kanunu takip etmiyorsunuz.Acaba işliyor mu işlemiyor mu?İşlemiyorsa yenilenmiyor.Yada ortadan kaldırılmıyor.Siz bilgisayarınızdaki proğramı dahi güncellerken kanunlarınızı güncellemiyorsunuz.”

Hakim “Valla doğru dersin de Hacivat bunu ben tek başıma nasıl yapayım”

Hacivat;”Sen yapamazsın ama padişahlarınız pardon dilim sürçtü.Yöneticileriniz yapabilir.”

Hakim ;Neyse o konulara girmeyelim şimdi.Bakalım sizin öbür dosyanızda ne varmış?”

Duyurucu1,”Efendim o dosyada da talimat cevabı gelmemiş.Cevap beklenecek.”

Hakim”Hıım.Evet .Yaz kızım!Talimat cevabının beklenmesine..Duruşmanın.. tarihine ertelenmesine..”

Duyurucu1 ,Karagöz ve Hacivat sanık tarafındaki masayı boşalttılar.Duyurucu1 yazıcıdan yazılan duruşma tutanağını aldı.

Duyurucu1,Karagöz ve Hacivat dışarı çıkarlarken Hakim;”Arada bir benim ofisime de gelin.Sizleri yıllardır ,çocukluğumdan beri göremiyordum.Geldiğiniz iyi oldu iyi.”