Merhaba meslestaşlarım, şöyle ki müvekkilim ile 2018 yılında bir dairenin satışı ile ilgili adi yazılı sözleşme yapılıyor. Sözleşmede peşin olarak 50.000 TL alınıyor (170.000 TL daire bedeli)kalan da taksitler halinde ödenecek şeklinde anlaşılıyor. Müvekkil 50.000 TL'yi peşin olarak banka aracılığıyla karşı tarafın hesabına yatırıyor. Ancak sözleşmenin eki niteliğinde bir sayfada 4 tane olacak şekilde biri 34 binlik diğerleri bin TL'lik bonolar yer almakta. Müvekkil bonoları imzalamış ancak sözleşmeyi imzalamamış. Kalan taksitler için karşı firma kredi kullandırabileceğini söylemiş ancak müvekkilim kefil bulamadığından krediyi çekememiştir. Dolayısıyla evi alamamıştır. Daha sonra almak istediğinde ise neredeyse iki katı bir fiyat söylenmiştir. Müvekkilin bu fiyata alması imkansız olduğundan ödediği 50.000 TL'yi geri almak istediğini belirtmiş ancak sözleşmeyi imzalamasını ve sözleşmede yer alan cayma parası olarak % 17 sinin kesileceğini aksi halde parayı iade etmeyeceğini söylemiş.

Şimdi öncelikle benim bu durumda ne yapmam gerekir. Önce icra takibi yapıp sonrasında itiraz ettiklerinde itirazın iptali mi açmalıyım? Yoksa direkt borcunun olmadığına dair menfi tespit davası mı açmalıyım? Ya da sebepsiz zenginleşme dolayısıyla hukuk davası mı açmalıyım?
Daire satış sözleşmesi taşınmaz satışına girdiği için resmi şekilde yapılması gerekir. Dolayısıyla müvekkil sözleşmeyi imzalamamış olsa dahi geçerli değildir. Buna bağlı olarak aslında imzalanmasa dahi geçersiz sözleşmeye bağlı cayma parası da geçersiz olacaktır diye düşünüyorum.

Esasen hangi hukuki yolun daha mantıklı olacağına karar veremiyorum. Üstadlarımdan bilgilerini rica ediyorum..