Mesajı Okuyun
Old 17-04-2020, 06:25   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Merhaba

Alıntı:
Soru: Asıl takibe geçmek için gereken süre İİK 264/1 e göre fiili haczin tebliğinden ya da bizzat katılımından itibaren 7 gün müdür? Aksine İİK 264/3 e göre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir ay mıdır?

Burada yasa ikili ayrım yapmıştır. Asıl alacak hakkında dava açmadan, tedbir niteliğinde bir ihtiyati haciz kararı çıkarılmışsa bu karar ile 10 gün içinde icra dairesinde haciz istenmesi gerekmektedir. Haciz yapıldıktan itibaren 7 gün içinde de esas takibe geçilmesi gerekmektedir. Şayet devam eden bir davada ihtiyati haciz kararı alınmışsa bu karar ile yine 10 gün içerisinde icra dairesinde haciz talep etmek gerekir ancak hacizden sonra esas takibe geçilmesinin son süresi kararın tebliğinden itibaren 1 aydır. Karar geç yazılmışsa zarar gören tarafın Bakanlığa karşı dava açması gerekir diye düşünüyorum.

Alıntı:
Soru: Bu süreler geçtikten sonra ihtiyati haciz esas dosya numarası ile asıl takibe geçilmesinde bir sorun olur mu?Yani ihtiyati haczin hükümsüz kalması aynı dosya numarası ile asıl takibe geçilmesinde bir sıkıntı yaratır mı?

Süreler geçince ihtiyati haciz düşmüş olur, düşen bir dosyadan esas takibe geçilemeyeceğini düşünüyorum. Yeni bir esas nosu ile takibe geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Alıntı:
Soru: Aşağıdaki Yargıtay kararının aksine bir karar ile karşılaşan meslektaşımız var mıdır? (Bozmadan önceki Yargıtay kararının İİK 264/3 e daha uygun olduğunu düşünüyorum. Aksi taktirde gerekçeli kararın süresi içerisinde yazılmaması nedeni ile doğacak zararlardan kamunun sorumlu oacağını düşünüyorum)

Yargıtayın doğru bir karar verdiğini düşünüyorum. Çünkü yasa maddesi açık;
Alıntı:
İİK 264/3 (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./62. md.) İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.
Bu maddeye göre esas takibe kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde geçilmesi gerekmektedir. Karar geç yazılmışsa ve bundan borçlu gözüken taraf zarar görmüşse yukarıda da bahsettiğim gibi Bakanlığa karşı dava açılabilir.