Mesajı Okuyun
Old 02-09-2007, 18:55   #4
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Eşinizin açacağı/açtığı boşanma davası ile ilgili olarak; boşanma hakkındaki kararınıza/düşüncenize göre ihtimaller:

Boşanmak istemiyorsanız: Boşanma davası açma hakkı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kusuru ile sebebiyet vermemiş olan taraftadır. Yani kusursuz ya da daha az kusurlu olan eş, boşanma davası açma hakkına sahiptir. Bu halde eşiniz, hem hakaret ve şiddete yönelik tavırları ve hem de izine geldiğiniz zannı ile Türkiye'ye sizi bırakıp, haberiniz olmaksızın yurtdışına gitmekle evlilik birliğinin temelinde sarsılmasında kusurlu olan taraftır.

Size karşı hakaret ve şiddet göstermesi, eşe karşı fena muamele olup ayrıca bir boşanma nedenidir. Hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve hem de eşe fena muamele ayrı ayrı boşanma nedenidir.

Bu halde esasen eşinizin boşanma davası açma hakkı yoktur. Bu yönüyle boşanmak istemediğinizi ve kusurun karşı yanda (eşinizde) olduğunu belirterek, davanın reddini isteyebilirsiniz.

Ancak bu halin bir istisnası vardır: Bazen daha kusurlu olması nedeniyle dava açma hakkı olmasa bile, mevcut halde tüm yaşananlara rağmen, kusursuz eşin halen boşanmamaya yanaşması yani kanuni hakkını kullanması, hakkın kötüye kullanılmasıdır ki; kanun bu kötüye kullanma halini korumaz.

Daha açıkçası esasen evlilik birliği temelinden sarsılmıştır ancak örneğin eşlerden biri diğerinden intikam almak saikiyle boşanmaya yanaşmamaktadır, kanun bu tip bir düşünceyi korumamaktadır.

Boşanmak istemeniz halinde: Dava dilekçesinin size tebliğ tarihinden itibaren, 10 gün içinde cevap dilekçesi hazırlayarak mahkemeye vermelisiniz. Bu dilekçede evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşinizin kusurlu olduğunu; eşinizin ve birlikte yaşamaya zorladığı ailesinin size karşı olan hakaretlerini ve gösterdikleri şiddeti, eşinizin sizi izine geldiğiniz zannı ile Türkiye'ye getirip bıraktıktan sonra, haber vermeksizin gittiğini ve geçen süreçte sizi arayıp sormadığını, sizle hiçbir şekilde ilgilenmediğini vs. yazmalısınız. Dayak raporu ile varsa diğer delil ve tanıklarınızı mahkemeye bildirmelisiniz.

Boşanma davasına karşılık vereceğiniz cevap dilekçesi ile tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirsiniz. Bu talepleriniz için harç alınmayacaktır.

Maddi-manevi tazminat ve nafaka talepleri:
a)Tedbir Nafakası: Boşanmak istemeseniz de isteseniz de yani (yukarıdaki iki şıkta da) Dava müddetince varsa çocuklar ve kendiniz için tedbir nafakası talep edebilirsiniz. Miktarını, eşinizin geliri, ekonomik-sosyal durumu, ihtiyaçlarınız, sizin sosyo-ekonomik durumunuza göre kendiniz belirleyebilirsiniz.

b)İştirak Nafakası:Varsa çoçukların yaşı küçük olup, velayeti size verilirse eşinizden uygun bir miktar nafaka giderlerine katılmasını talep edebilirsiniz. Çoçuklar reşit olsa bile yüksek öğrenim görüyorlarsa yine iştirak nafakası talep edebilirisiniz.

c)Yoksulluk Nafakası:Kendiniz için de nafaka talep edebilirsiniz. (b ve c) seçeneklerinde de a seçeneğinde belirtilen durumlara göre nafaka miktarı tayin edilecektir. Siz normalde istediğiniz ve karşı tarafın verebileceği miktardan biraz daha yüksek bir miktar talep ederek, hakimin takdir hakkının oluşumuna katkıda bulunabilirsiniz.

d)Maddi Tazminat:Evlilik nedeniyle işinizi, mesleğinizi, kariyeriniz vs. bıraktıysanız, evlilik nedeniyle kişisel mali durumunuzda olumsuz bir değişiklik meydana geldiyse buna mukabil bir tazminatı talebe hakkınız vardır.

e)Manevi Tazminat:Eşininiz kusurlu davranışları nedeniyle maruz kaldığınız acı ve ıstıraplara mukabil bir tazminat talep edebilirsiniz. Burada eşinizin size hakaret etmesi, şiddet göstermesi, Türkiye'ye getirip bırakıp habersiz geri dönmesi nedeniyle kadınlık onurunuzun zedelendiğini, manen acı ve ıstırap çektiğinizi, vs. belirtmelisiniz. Yine düşündüğünüz ve karşı tarafın verebileceği tazminat miktarının 2-3 katını talep etmenizi tavsiye ederim.

Eşinizin haber vermeden bırakıp gitmesi Ceza Hukuku anlamında bir suç değildir. Ancak Aile Hukuku bakımından ise tazminat gerektirebilir bir kusur olarak addedilebilir.

Her ne kadar ayrıntılamaya çalışsam da konu profesyonelce takip edildiğinde daha fazla fayda sağlanabilir. Bu nedenle bir avukattan profesyonel hizmet almanızı ve durumunuz uygun değilse bulunduğunuz il barosunun adli yardım bürosuna başvurmasını tavsiye ederim.

Saygılarımla.