Mesajı Okuyun
Old 06-03-2007, 13:01   #1
av.şahin küçüksüslü

 
Varsayılan T.c.k.m27 MeŞru Savunma Sinirinin AŞilmasi Tck.m.29'un Alternatİfİ Mİdİr?

T.C.K. m.27 Meşru savunma sınırının aşılması T.C.K.m 29'un alternatifi midir?
Şüphesiz ki değildir. Ancak, ya hakim eğitiminde bir problem vardır ya da ceza hakimleri tanrıcılığa o kadar soyunmuşlardır ki hukukun temel ilkelerini ve yasa koyucunun amacını kendi takdirlerinin altında görmektedirler.

Bu hususta 2000'li yıllarda yayımlanmış tam 6 tane Ceza Genel Kurulu Kararı maddenin nasıl uygulanması gerektiğine işaret etmektedir. Bu durum manidardır. Zira Ceza Kanununun başkaca hiçbir maddesi hakkında bu kadar fazla genel kurul kararı bulunmamaktadır.

Bu demektir ki, uygulamada bir problem vardır. Yerel Mahkemeler Meşru savunmayı ve devamı maddeleri uygulamak yerine, haksız tahrik hükümlerini uygulayıp indirim yapmayı tercih etmektedirler. Oysa haksız tahrik ile meşru savunma kavramlarının unsurları tamamı ile farklıdır. Ortada bir savunma hali var ise haksız tahrikin olması olanaksızdır.

Benim bir hukukçu olarak merak ettiğim ve tartışmaya açmak istediğim husus, hakimlerin hangi saik ve ruh hali içerisinde meşru savunma durumunu görmezden geldikleridir. Şüphesiz ki, ceza hakimleri özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinde biraz "kadı"dır. Ancak, takdir yetkilerinin sınırı vardır ve mecelle yürürlükten kalkalı çok uzun zaman olmuştur.

Özellikle var ise Hakim meslektaşlarımızdan bu ruh halinin nedenleri hususunda görüşlerini bekliyorum.