Herkese merhabalar. Başımdan geçmiş olan bir olayı siz değerli üyelerle paylaşmak isterim. Yorum sizin.

Bir işsahibi yanıma gelerek iki taraflı maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, olay yerine trafik polisi çağırdıklarını, ardından boynunun ağrıması dolayısıyla hastaneye gittiklerini, raporda yaralanmaya dair bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiğini, gıyabında kollukça yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı tutulduğun ve tüm kusurun kendisine izafe edildiğini, karşı aracın kasko sigortacısının kendi ZMMS sigortacısı ile iletişime geçtiğini, hasarın poliçe bedelini aştığını, kendi sigortacısının da yapacağı ödemelerin ağır kusurlu sayıldığı ihtimalde kendisinden talep edileceğini belirterek ne yapabileceğimi sordu.

Takdir edersiniz ki kolluk görevlilerinin mevzuata aykırı olarak tutanakta kusur tespiti yapması mümkün değil.

Bu olayda ise kusur tespiti mevzuata aykırı olarak yapılmış. Derhal kusur ve maddi hasar tespiti talepli delil tespiti talebimizi içerir dilekçemizi Sulh Hukuk Mahkemesi' ne ilettik. Kalemden bir telefon geldi.. Kusur tespiti yapmıyoruz, kusur tespitini Asliye Hukuk Mahkemeleri yapıyor, maddi hasar tespiti istiyorsanız masrafları yatırmanız gerekiyor vs.

Halbuki böyle bir olayda Şanlıurfa Sulh Hukuk Mahkemesi' nin kusur tespiti yaptığı D.iş kararı vardı, ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi' de bu konuda Sulh Hukuk Mahkemesi' ni yetkili kılmıştı.

Her şeyi geçelim, işsahibi kusursuz olduğunu iddia etmiyor, aksine kendi sigortacısının kendisine rücu etmesini istemiyor, bu yüzden de mevzuata aykırı tutulan tutanağın aksini iddia ederek karşı bir argüman sunmak istiyor, diğer yandan kendisine karşı sigorta şirketi tarafından kolluk tutanağına müstenit başlatılacak ilamsız takipte, itirazı neticesinde yapılacak yargılamada kusuru oranında çıkacak yargılama giderleri, icra inkar tazminatı, karşı vekalet ücreti, stresi vs..

Mahkeme ile bu durumu görüştüğümde ise aldığım yanıt evlere şenlikti. 10 yıldır kusur tespiti yapmıyoruz biz Avukat Bey..