Mesajı Okuyun
Old 15-01-2014, 12:50   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serkankagan
Konuya ilişkin olarak güncel içtihat;

T.C
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO:2012/17023
KARAR NO:2013/9983
KARAR TARİHİ: 06/06/2013

>EŞYA ALACAĞI DAVASI. 16.06.2011 TARİHLİ HÜKÜM,VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİ AMACI İLE DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN 09.08.2011 TARİHİNDE İCRA TAKİBİNE KOYDUĞU.

>DAVALI VEKİLİNİN 09.08.2011 TARİHİNDE KARARI ELİNE ALDIĞI VE ÖĞRENDİĞİ DİKKATE ALINDIĞINDA KARARIN DAVALI VEKİLİNE BU TARİHTE TEBLİĞ EDİLDİĞİNİN KABULÜ GEREKİR.

>DAVALI VEKİLİNE HERNEKADAR KARAR 27.07.2012 TARİHİNDE TEBLİĞ OLUNMUŞ VE DAVALI VEKİLİ BU KARARI 27.08.2012 TARİHİNDE TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNMUŞ İSEDE TEMYİZİN SÜREDEN REDDİNE.

DAVA : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Hüküm temyiz isteminde bulunan davalı vekiline 27.07.2012 tarihinde tebliğ olunmuş ve davalı vekili 27.08.2012 tarihinde temyiz isteminde bulunmuş ise de, 16.06.2011 tarihli hüküm, vekalet ücretinin tahsili amacıyla davalı vekili tarafından 09.08.2011 tarihinde Ilgın İcra Müdürlüğünün 2011/1451 esas sayılı icra takip dosyasında takibe konulmuş olup, davalı vekilinin 09.08.2011 tarihinde kararı eline aldığı, öğrendiği dikkate alındığında kararın bu tarih itibariyle davalıya tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Buna göre davalının 09.08.2011 tarihinde hükmü tebliğ aldığı dikkate alındığında temyiz dilekçesi 15 günlük yasal süre geçtikten sonra 27.08.2012 tarihinde verilmiş olduğundan 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nun 432/4.maddesi ve 01.06.1990 gün 1989/3,1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince temyiz isteminin süreden REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu karar soruyla tam örtüşmemektedir. Soruda kararı alan taraf ilamlı takip yapmıştır. Karşı taraf ise, mahkeme kalemince gönderilen kararı henüz tebellüğ etmemiştir. Yargıtay kararına göre mahkeme kararını eline alan tarafın temyiz süresi de o gün başlamış olacaktır. Yani soru sahibinin temyiz süresi en azından icra takibinin yapıldığı gün başlamış olacaktır.

Yukarıdaki karara dikkat edilirse, ilamlı takibi yapan davalı taraf, temyiz talebinde bulunan da yine davalı taraftır. Yargıtay diyor ki, "Kararı eline alıp, ilamlı takip yapabildiysen kararı tebellüğ etmişsin, demektir.O nedenle, postayla tebligat yapmaya; yapıldıysa tebliğine bakmam "

Karar sadece yukarıda aktarılan kadar mıdır, bilemem. Ama dosya ilginçmiş. Davalı vekili, ilamlı takip yaparken ilamın fotokopisi ile mi yaptı yoksa aslı ile mi yaptı, bilmek lazım. Üstelik davalı vekili vekalet ücreti için hemen ilamlı takip yaparken kararı niye tebliğe çıkarmıyor da(!), karar kendisine 1 yıl sonra tebliğ ediliyor. Kaybettiği davayı temyiz etmek için niye 1 yıl bekliyor?
Yani, Yargıtay kararı olaya uymamaktadır.