Mesajı Okuyun
Old 02-02-2004, 14:15   #10
Merhaba

 
Varsayılan

Sayın bayan Çaba,

Tavsiyenizi dikkate alarak ;
1) Kadın ya da erkek, kişilerin kurdukları ilişkilerin kendilerini ya da eşlerini ilgilendirdiğini,
2) Eşinizin sizi aldatıp aldatmadığının yalnızca sizin sorununuz olduğunu,
3) Eğer doğru anlayabildiysem, gerçekleri görebilmek ve diğer görüşlere saygı duyabilmek konusunda, avukat olmanın, diğer insanlara göre memnuniyet verici bir ayrıcalık olduğunu (!)
kabul ediyorum .

Şimdi izninizle konunun özüne dönmek istiyorum.

Alıntı: “1335 kişinin ve eşlerinin hastalıktan haberdar olma haklarının bir Ukraynalının Türkiyede teşhir edilmesinden daha önemli olduğunu söylüyorum.”

Bir durumun arzettiği öneme ve önceliğe binaen, öyle olması gerektiği varsayılarak, hukukun ve kuralların ihlal edilebileceğini mi savunuyorsunuz.? ( Altı yıl öncesinde hastahaneye hasta götüren bir taksi, - ambulans değil- hiçbir kırmızı ışıkta durmadan yol alırken, Göztepe'de, kendileri için yanan yeşil ışıkta, karşıdan karşıya geçmekte olan iki küçük kardeşten birinin ölümüne, diğerinin de ömür boyu sakat kalmasına neden olmuştu. O taksinin sürücüsü siz olsaydınız, insan sağlığının her şeyden daha önemli olduğu savıyla aynı şekilde mi davranırdınız.?)

Ne ben, ne de konuyla ilgili olarak yazan diğer üyelerin hiçbiri, sözkonusu 1335 kişinin ve eşlerinin hastalıktan haberdar olma haklarını yok varsayan olumsuz bir görüş ortaya koymamışlardır.Temel sorun, bu hakka dair uygulamanın bir başka hakkın ihlal edilerek gerçekleştirilmesidir.Sizin görüşünüzde her iki durum, hukuk temelinde değil, önem sırasında değerlendirilmiş ve biri diğerine tercih edilmiştir.

Alıntı: “……. bir Ukraynalının Türkiye’de teşhir edilmesinden daha önemli olduğunu söylüyorum.”

Her iki yazınızda da dikkati çeker biçimde, olayda adı geçen O.T. nin Ukrayna’lı olduğunu özellikle vurguluyorsunuz.( Burada özellikle tüm Ukrayna’lı bayanları aşağılamak biçiminde algılanabilecek bir tutum içinde olduğunuzu düşünüyorum, doğru mu?) O kişi bir Amerikalı, İngiliz v.s. ya da Türk uyruklu olsaydı tutumunuz farklı mı olacaktı.? Kişinin uyruğu, bulunduğu konum, işi, vs. hukuk karşısında bir ayırımcılık nedeni midir.? Türkiye’de tecavüze uğrayan bir kadının seks işçisi olmasının, tecavüz edenin cezasında indirim nedeni sayılması, bir ara yoğun tartışmalara neden olmuştu. Siz de bu görüşte misiniz.?

Gerçekten suçlu da olsa, her zanlının savunma hakkı olduğu dikkate alındığında, sizin görüşleriniz doğrultusunda, O.T.nin savunması için bir avukatın görev alması uygun mudur.? Eğer uygunsa, bu avukat O.T. yi hangi hukuk kuralları çerçevesinde savunabilir.? Böyle bir görev size teklif edilmiş olsa, bu görevi, söz konusu kişi Ukrayna’lı olduğu için red mi ederdiniz.?

Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da Türkiye’de, yabancı uyruklu olsun ya da olmasın, benzer ilişkiler devam edecektir.Bu da benzer risklerin her zaman olacağı anlamına gelir.Bu riskleri ortadan kaldırmak için ne gibi önlemler önerirsiniz.

Farklı görüşlere saygı duyma ifadesi, çoğunlukla, entellektüel bir görüntü arkasında kolaycılığa sığınmaktır.Önemli olan, farklı görüşlerin içerdiği anlamlar üzerinde düşünme çabası içinde olmak, doğru olduğunu düşündüklerimizin doğru olmayabileceği gerçeğinden hareketle, mutlak doğruları bulma ve bunu yaparken de gerektiğinde kendi iddialarından vazgeçebilmektir.

Sağlıklar dilerim.

Merhaba.