Mesajı Okuyun
Old 07-08-2008, 12:26   #8
Konuk

 
Varsayılan

Sn Admin;
Açıklamalarınıza çok teşekkür ederim....

Durum şudur;

1) Tam 4 ay önce; eski eşim hakkında TCK 134, 135, 226. maddelerin ihlali konulu suç duyurusunda bulundum.
* Hemen ertesi gün sözlü Savcılık sözlü ifademi de aldı.
* Ardından dosya da hiçbirşey yapılmadı.
* Akabinde; suç duyurusu ekinde mevcut konunun tarafımdan öğrenilmesiyle kendimce tespit edilebilmiş yaklaşık 15 adet web sitesi için erişim engelleme kararı suç duyurusu tarihinden 20 gün sonra,,, o da savcılığa ısrarlı yaklaşımımızdan sonra verildi.
*Suç duyurumdan 1 ay kadar sonra sanığın evinde ve aracında arama yapıldı.
Ancak; zaten suç 3 yıl önce işlenmişti. Sanık o yılın birkaç ay ortak evimizde, ayrıldığımız için yaklaşık 8-9 ay kah bir yakının boş evinde kah sonradan kapattığı işletmesinde kah bilemediğim başka yerlerde ikamet etmişti.
Arama yapılan mahal ailesinin evidir.
*Suç duyurusundan tam 1.5 ay sonra ise sanığın ifadesi 'randevu' ile alında. tabii bu sözlü randevu verilerek ifade çağrısını ıspatlama şansım yok. Ama reel olarak böyle oldu.
2) 4 aydır ASLA savcılık Telekominikasyon'dan bu web sitelerinin gerçek ve tüzel kişiliklerini, bilgilerini istemedi...,
3) Asla web sitelerinin tespitlerini yaptırmadı.
4) Asla;
bizim tespit ettiğimiz web siteleri Telekominikasyon Daire Başkanlığında karar içeriği olarak mevcut olmasına rağmen ve sizin dediğiniz gibi ilgili sitelerde 'Türk Amatör Gizli Çekim' başlıklı ve en aşağı 500 içerik barındıran bölümler, sahifelere itibar edilmedi. Yasal addedildi,,, google ile ulaştığımız bu sahifelerde çarşaf çarşaf reklamlar mevcut.... Üstelik bu amatör çekim içerikleri yıldızlanıyor, izlenme oranı arttıkça koyu harflerle dikkatlere sunuluyor.
Şahsıma ait içeriği sistemlere giren bazı nick sahipleri pekçok adult siteye üye ve yüzlerce bu tarz görüntü/resim dağıtımı yapıyorlar.
Ama bunların kimliklerini ne telekominikasyon buluyor,,, ne de savcılık talep ediyor...
5) Telekominikasyon savcılığa verdiği cevapta ayne şu cümleyi kuruyor;
'Kastı aşan hak ihlallerinin de olacağı malumunuzdur'
Bu cümleyi savcılık; yurt dışı web sitelerinin ülkemize tazminat açması gündeme gelebilir şeklinde yorumluyor.
Peki; ülkemizin bu web sitelerine karşı yasal bir sorumluluğu mu var???
Bu sorumluluk TC vatandaşının tüm çıplaklığı ile çocuklarının babası ile ilişki esnasında aile konutunun yatak odasında gizlice yapılan çekimlerinin de yayınlanabilirliğini, kazanç sağlanabilirliliğini mi içeriyor????
6) Vergi veren ve kendi emek gayreti ile hayatını idame ettiren, iki çocuk büyüten,,, Devletten hiçbir sosyal yardım vs. almaksızın, kendi sosyal güvencesi için prim henüz prim ödeyen bir vatandaşım.
Bazı türkçe dili ile yayın yapan web sitelerine kendi emek ve gayretim ile ulaşmayı düşündüm; bu düşünce ve ihtiyaç bile çok büyük bir eziyet....
BEN ANAYASAL HAKLARIMA DEVLETİN VE KURUMLARIN ÖNCELİKLİ VE İVEDİ SAHİP ÇIKMASINI VE BU HAKLARIMA DEĞER VERMESİNİ BİR VATANDAŞ OLARAK TALEP EDİYORUM. İstiyorum....
7) Evet; bu görüntülerin kökten yokedilmesi mümkün değil...
O halde; eski eşim benim CİNSEL BÜTÜNLÜĞÜMÜ VE DOKUNULMAZLIĞI BİR DAHA GERİ KAZANILAMIYACAK BİR BİÇİMDE YOKETMİŞTİR....
Bunun yasal karşılığı hangi mevzuatta vardır???

Zira ben; kendi kendimi TCK yı işletebilmek için MÜSTEHCEN addetmeyi reddediyorum....
Ama mecburum,,, çünkü yasalar benim kendi onurumu, şerefimi, saygınlığımı; evlilik içinde gerçekleşen cinsel aktivitem nedeniyle BAYAĞI, MÜSTEHCEN, ADABA AYKIRI sıfatlandırmamı emrediyor...
Kayda alınmamış olsa idi, yayınlanmamış olsa idi bu eylemim ve ordaki konumum müstehcenlik mi olacaktı???
Ben bunu kabul etmeyi bile eziyet olarak görüyorum.

Yasa burda; buna sebebiyet vereni sıfatlandırmalı....

8) Yaklaşık 20 gün önce nihayet dosya ile ilgili araştırma yapılması için dosya sureti emniyet müdürlüğüne gönderildi.
Bu süreçte tarafıma; bizzat yetkili merciye gidip görüntüdeki kişinin kendim olduğunun tespitinin yapılması istendi.
Savcılık yanımda bilişim masasından bir polis memuru ile görüştü. O polis memuru bunun kendilerince yapılabileceğini söyledi ve ertesi günün haftasonu olmasına rağmen şubeye gelebileceğimi bildirdi.
Müzekkere zarfı ile ilgili şubeye gittim. 4 polis memuru zarfı açıp; web sitelerinden birinde de görüntüyü kendi pc lerinde oynatarak bir bana bir görüntüye baktılar. Ardından dosyanın henüz şubelerine intikal etmediğini, kimlik tespitini de yapmaya yetkili olmadıklarını bildirdiler. Ve ben şubeden bu bilgiyi; görüntüm ekranda oynar ve bizzat şahsım orda otururken ÖĞRENDİM...
Bu bilgi ile de evime geri geldim....

Görüntü ile ilgili; o görüntüdeki erkek ile ilgili, kullanılan tertibat ile ilgili hiçbir teknik vs. kimlik araştırması ise YAPILMADI...

Şu an da; dosya da olan biten bunlardır....
Söylediğiniz herşeyi benim yapma şansım açıkçası yok.
Yapamayacağıma göre; yaşamımı bu haliyle idrak etmem de ayrı bir eziyet...

Tüm bu sürece müdahale edilemez mi?? İhlal VAR... Olmalı... Dava açılmasını nasıl sağlayabilirim ki??? Ya da bu dava aylarca daha açılmaz ise ne olacak???

Görevim gereği sık sık adliyeye gitmem gerekiyor,,,
Dün öğrendim ki; dosya ile ilgili gizlilik kararı yokmuş, dosya kalemde izinli katibin yanındaki rafta öylece açıkta duruyor....
Gizlilik kararını benim mi talep etmem gerekiyor???
Teşekkür ederim.