Mesajı Okuyun
Old 29-11-2011, 18:00   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan r.o.cinar
Herkese selamlarımı iletirim;

Miras hukuku çok karşıma çıkmayan bir dal olduğu için bazı konularda sizlerin de görüşlerini almak istedim.

Müvekkilin babası (V) geçtiğimiz Ekim ayında vefat etmiş geriye biri müvekkil (M) 4 sağ evladı ve bir merhum çocuğundan olma 2 torunu(T1 ve T2) ile kanuni eşi (E) kalmıştır.

Muris aynı zamanda imam nikahı ile bir bayanla(İ) TMK kapsamında geçerli olmayan bir evliliği vardır. Bu bayandan ise çocuğu bulunmamaktadır.

Muris yaklaşık 18 yıl önce usulüne uygun noterde düzenleme şeklinde bir vasiyet düzenlemiştir. Vasiyetin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılma tarihi ise yarın (30 Kasım 2011)dir.

Muris 9,5 yıl önce kardeşleri ile veraset yolu ile iştiraken malik bulunduğu bir taşınmazı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide devretmiş. Arsanın devri karşılığında kendisine devredilecek daireleri ise hiç üzerine almadan müteahhitten birini imam nikahlı eşine(İ)'ye diğerini ise yasal mirasçısı olan ve vefat eden evladının çocuğuna (torununa-T1'e) devretmiştir.

Mirasbırakan ölüm tarihine kadar bu evlerden birinde ikamet etmiş diğerinden elde ettiği kira gelirini ise kendi hesabına kullanmıştır.

Terekede ufak borçların yanı sıra çok sayıda tarla da bulunmaktadır.

Durum bundan ibaret iken M, T1 ve İ üzerinde kayıtlı bulunan bu evin terekeye dahil edilerek diğer mirasçılar adına elbirliği mülkiyet halinde kayıt edilmesini istiyor.


Bu arada tam iki hafta önce muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılıncaya kadar Asliye Hukuk Mahkemesi'nden ihtiyati tedbir kararı almış bulunmaktayız ve tedbirden sonra dava açmak için son gün yarındır (30 Kasım).

Hal böyle iken bir sağlar arası karşılıksız kazandırma ile (satış gösterilen bağış) biri mirasçı olmayan diğeri mirasçı olan iki şahısa karşı hangi davalar açılmalı?

Yasal mirasçı T1'e karşı muris muvazaası nedeniyle iptal davası açılması gerektiği kanaatindeyken İ'yi de bu davada davalı olarak gösterip ikisini bir kalemde mi halletmeliyim?

Yoksa İ'ye karşı ayrı T1'e karşı ayrı iki dava mı ikame etmeliyim?

Yoksa vasiyetin açılmasını bekleyip diğer tarlaların ölüme bağlı tasarrufla nasıl paylaştırıldığını görüp mirasçıya karşı tenkis davası ve mirasçı olmayana karşı tapu iptali davası mı açmalıyım?

Okumadığım kaynak kalmadı ve en sonunda kafa karışıklığından başka hiç bir şey elde edemedim.

Deneyimlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim...

Saygılarımla.

Muris 9,5 yıl önce kardeşleri ile veraset yolu ile iştiraken malik bulunduğu bir taşınmazı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide devretmiş. Arsanın devri karşılığında kendisine devredilecek daireleri ise hiç üzerine almadan müteahhitten birini imam nikahlı eşine(İ)'ye diğerini ise yasal mirasçısı olan ve vefat eden evladının çocuğuna (torununa-T1'e) devretmiştir.
Bu cümlenizden yola çıkarak şu hususu belirtebilirim ki,
muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası,her şeyden önce; murisin tapuda kendi adına kayıtlıtaşınmazların, muris tarafından sağlığında ,temlik edilmesi halinde söz konusu olabilmektedir. Yukarıdaki paragrafta, ben böyle bir durum göremedim, belki, yanılıyorumdur.
T1 ve İ üzerinde kayıtlı bulunan bu evin terekeye dahil edilerek diğer mirasçılar adına elbirliği mülkiyet halinde kayıt edilmesini istiyor diyorsunuz.( TMK m.669) T1 de yasal karine sizden tarafa olup, İ' ise mirasçı olmadığı gibi ölüm tarihinden bir seneden çok çok önce kendisine temlik yapılmış olup, terekede tarlalar da bulunduğuna göre,saklı payın ihlali zor görünüyor; tenkis çerçevesi içine de girmez. (ayrıca İ' ye denkleştirme, kanunda yoktur, mirasçı değildir. Tapu iptali de yoktur.). Siz en iyisi, önce ölüme bağlı resmi vasiyetnamenin açılmasını ve murisin son arzuları ile düzenlemelerini bir görün ve konuyu sonradan değerlendirin veya paylaşın. Kolay gelsin.